Gazali Net Ana Sayfa
Anasayfa Anasayfa > Gazali'nin Eserleri > Gazali'nin Kitaplarından Alıntılar
  Yeni Mesajlar Yeni Mesajlar
  Forum Yardım Forum Yardım  Forumu Ara   Kayıt Ol Kayıt Ol  Giriş Giriş

Talebenin Riayet Edeceği Âdâb - 6

 Yanıt Yaz Yanıt Yaz
Yazar
Mesaj / Okunmamış Mesajları Gör
fatma Açılır Kutu Gör
Kalfa
Kalfa
Simge

K.Tarihi: 28 Nisan 2010
Durumu: Aktif Değil
Gönderilenler: 230
Aktiflik
Seviye
Deneyim
Mesaj Seçenekleri Mesaj Seçenekleri   Alıntı fatma Alıntı  Yanıt YazCevapla Mesajın Direkt Linki Konu: Talebenin Riayet Edeceği Âdâb - 6
    Gönderim Zamanı: 06 Haziran 2010 Saat 23:50
...
6.    Gelişi-güzel bir fenne olmayıp, ehemi tercih ederek tertibi gözetmelidir. Şu kısa ömür bütün ilimleri elde etmeğe yetmediğine göre, en doğrusu her fenden güzelini almak ve ondan bir koku ile iktifa ederek bütün kuvvetini, ilimlerin en makbulü olan ahret ilmine bağlamaktır. Yani muamele ve mukaşefe kısımlarına çalışmalıdır. Muamelenin neticesi, mukaşefe, mukaşefenin gayesi de Allahu Teala’yı bilmektir. “Allahu Teala’yı bilmektir.” derken: Avam kısmının ağızdan aldığı veya veraset yoluyla sahip olduğu itikadı veya hasımlarına karşı kelamcıların takındıkları mücadele yollarını değil, belki mücahede ile batınını temizleyerek,, hakkında Peygamberimizin: “Eğer alemlerin imanıyla tartılaydı ağır gelirdi.” buyurmak suretiyle şehadet ettiği Ebu Bekr’ in imanı seviyesine yükselen kişinin kalbine Allahu Teala’nın ilka ettiği nurun semeresi olan bir nevi YAKÎN’ i kastediyorum.

Buna göre avam’ın itikadı ile, bu itikattan farkı olmayan ancan söz sanatı ile kelam adını alan, kelamcıların bu gibi tertiplerinden Hazret-i Ömer, Osman, Ali ve diğer Sahabe (R.A.) aciz değillerdi. Hatta Ebu Bekir, göğsüne yerleştirilen sır ile onlara üstün idi (Fakat onlar bu gibi şeylerle uğraşmazlardı). Sahib-i Şeriat Peygamber aleyhi’s-selam’dan, bu (Ebu Bekr’ in imanı ağır gelir) gibi sözleri duyduğu halde, sonra rastgele duydularını küçümseyip beğenmeyen “Bunlar sofiyyenin uydurmaları ve makul olmayan boş sözlerdir” diyenlere şaşarım. Sana yakışan bu makamda teenni ile hareket edip ağır davranmaktır. Çünkü burada sermayeyi kaybetmek tehlikesi var, o halde fakih ve kelamcıların sermayeleri haricinde kalan ve Evu Bekr’in üstün sayıldığı o sırrı öğren. Seni o sırra ulaştırabilecek olan senin ona olan hırsındır.

Hülasa: İlimlerin en şereflisi ve gayesi Allahu Tealay’ı bilmektir. Bu da dibi bulunmayan bir denizdir. İnsanlardan bu hususta en üstün mertebeye yükselenler Peygamberler, sonra veliler ve sonra bunları takip edenlerdir.

Hikaye olundu ki, eski mabetlerin birinde ellerinde birer yazı bulunan iki hakim’in heykelleri var. Birisinde şöyle yazar. “Her şeyi en güzel ve en mükemmel şekilde yapsan bile, Allahu Teala’nın birliğine ve her şeyi yaratan olduğuna inanmadıktan sonra bir şey yaptığını sanma.” Diğerinde de: “Ben Allahu Teala’yı bilmeden, içerdim fakat kanmazdım. Allahu Teala’yı bildikten sonradır ki içmeden kandım.”


İHYA-U ULUMİD-DİN / 1.KİTAP-KİTABU'L İLİM / 5.BÂB / Syf:132 - 1 33 / Ahmet Serdaroğlu / Bedir Yayınevi
Yukarı Dön
 Yanıt Yaz Yanıt Yaz

Forum Atla Forum İzinleri Açılır Kutu Gör

Powered by Web Wiz Forums Free Express Edition
Copyright ©2001-2009 Web Wiz
Türkçe Çeviri Hakan Tekgöz

Bu Sayfa 0,125 Saniyede Yüklendi.