|
Huşû |
Yanıt Yaz |
Yazar | ||||||||||||||||
zczamaneyolcusu
Kalfa K.Tarihi: 29 Nisan 2010 Durumu: Aktif Değil Gönderilenler: 706
|
Mesaj Seçenekleri
Yanıt Yaz
Alıntı zczamaneyolcusu
Bu mesaj kurallara aykırıysa buradan yöneticileri bilgilendirebilirsiniz.
Gönderim Zamanı: 04 Mayıs 2010 Saat 21:08 |
|||||||||||||||
Huşû'un (Kalb Huzurunun) Fazileti (İhya 'dan alıntı)Allah Teâlâ şöyle buyurmaktadır; Sakın gafillerden olma! (Âraf/205) Ey iman edenler! Sarhoş olduğunuzda, ne söylediğinizi bilinceye kadar namaza yaklaşmayın!(Nisâ/43) Ayetteki sarhoşluk, bazı âlimlere göre dünya hayatına gösterilen ihtimamdan, bazılarına göre de dünya sevgisinden gelen sarhoşluktur. Vehb b. Münebbih37 'Ayetteki sarhoşluk tabirinden zahirî mânâ murad edilmektedir' demiştir. Bu zata göre, ayet dünya sarhoşluğuna dikkat çekmektedir. Çünkü ayette 'namaza sarhoş olarak niçin yaklaşılmayacağı'nın sebebi 'Ne söylediğinizi bilinceye kadar..' sözleriyle beyan edilmiştir. Nice namaz kılanlar vardır ki içki kullanmadıkları halde namazda ne okuduklarını bilmezler. Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: Namaz, Allah'ın huzurunda zelil olmak, tevazu göstermek, yalvarmak, yakarmak ve pişman olmaktan ibarettir. (Namazda) iki elini yere koyduktan sonra iki defa 'Ey Allahım! Ev Allahım!' de; çünkü bunu yapmayan kimsenin namazı eksiktir.39. Önceki peygamberlere gönderilen kitaplarda Allah Teâlâ'nın şöyle buyurduğu rivayet edilmektedir: Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: Bu bakımdan, hedef ve maksadını Allah Teâlâ'nın azamet ve heybetinin zikri teşkil etmelidir; çünkü bunlar yoksa zikrinin ne kıymeti olabilir. Hz. Peygamber, bir zata şu tavsiyede bulunmuştur: Nitekim Allah Teâlâ da şöyle buyurmaktadır: Allah'tan korkun; ki O size ilim öğretiyor. (Bakara/282) Hz. Peygamber de şöyle buyurmuştur.: Namaz, Allah'a münacaattır. Acaba münacaatla gaflet bir araya gelebilir mi? Bekir b. Abdullah43 'Ey Ademoğlu! Allah'ın huzuruna izinsiz ve tercümansız olarak girebilirsin' demiş; 'Bu nasıl olur?' sualine de 'Abdesti tam olarak alıp da mihraba girdiğin zaman, izinsiz ve tercümansız olarak Allah'ın huzuruna girmiş olursun' cevabını vermiştir, Hz. Âişe şöyle demiştir: Zira Rasûlullah (s.a) böyle bir zamanda sadece Allah'ın azametiyle meşgul olduğu için herşeyi unuturdu. Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: Allah'ın dostu Hz. İbrahim namaza kalktığı zaman kalp vuruşları iki mil mesafeden duyulurdu. Said et-Tenuhî46 namazda bulunduğu sürece gözyaşları devamlı surette akardı. Hz. Peygamber, namaz içinde sakalıyla oynayan birisini gördüğünde şöyle buyurmuştur: 'Eğer bu adamın kalbinde korku olsaydı, muhakkak âzâları da tesir altında kalır ve onlarla oynamazdı'.47 Taşlarla oynayan ve 'Rabbim! Beni cennet hurileriyle evlendir!' diyen birisini gören Hasan Basrî şöyle demiştir: 'Huriler için ne kötü müşterisin sen! Hem taşlarla oynuyor ve hem de onları istiyorsun'. Halef b. Eyyûb'a48 'Namaz sırasında üzerine konan sinekler sana eziyet vermiyor mu ki onları kovmuyorsun?' diye sordu. O da 'Kendimi namazımı ifsad edecek bir harekete alıştıramıyorum' cevabını verdi. (Arka arkaya yapılan üç hareketin namazı ifsad edeceğine işaret buyurmaktadır). Bana gelince, ben rabbimin huzurundayım. Bir sineğin ısırmasıyla nasıl kıpırdanabilirim?' Rivayet edildiğine göre Müslim b. Yesar49 namaza hazırlandığı zaman çoluk çocuğuna 'Siz konuşmanıza devam edebilirsiniz. Zira namazdayken sizin söylediklerinizi duymuyorum' dermiş... Yine aynı zat birgün Basra Camii'nde namaz kılarken camiin duvarlarından biri yıkılır. Halk, enkaz altında kalanları kurtarmak için bir araya toplanır. Müslim, namazını bitirinceye kadar bu hâdiseden haberdar olmaz. Hz. Ali namaz vakti geldiğinde titrer, beti benzi atardı. Bu durumu gören biri 'Ey emir'el-mü'minîn! Bu sarsıntı ve telâş nedendir?' diye sorunca, şu cevabı verirdi: 'Göklerin, yer ve dağların kendilerine arzedildiğinde yüklenmekten sarf-ı nazar edip korktukları emanetin (namazın) vakti geldi de ondan..' İbn Abbas'tan rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber, Dâvud'un (a.s) münacaatmı şu şekilde nakletmiştir: 'Yâ rabb! Senin (keyfiyeti meçhul bulunan) divanında kim durmuş sayılır ve kimin namazını kabul edersin?' Allah Teâlâ, Hz. Dâvud'a cevaben şunları vahyetmiştir: Hatem-i Esem'e namazı hakkında sual sorulduğunda şu cevabı vermiştir: İbn Abbas (r.a) ise şöyle demiştir: 'Düşünerek kılınan iki rek'at namaz, bütün bir gecenin gafil bir kalple ihyâ edilmesinden daha hayırlıdır'. 37) Künyesi Ebu Abdullah el-Enbarî'dir. Tâbiîn-i kirâmın zahit ve şâyân-ı îtimad alimlerindendi. H. 116 senesinde vefat etmiştir. Düzenleyen zczamaneyolcusu - 05 Mayıs 2010 Saat 23:53 |
||||||||||||||||
Yanıt Yaz |
Forum Atla | Forum İzinleri Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |
|