Gazali Net Ana Sayfa
Anasayfa Anasayfa > Gazali'nin Eserleri > Gazali'nin Kitaplarından Alıntılar
  Yeni Mesajlar Yeni Mesajlar
  Forum Yardım Forum Yardım  Forumu Ara   Kayıt Ol Kayıt Ol  Giriş Giriş

Kelime-i şehadet

 Yanıt Yaz Yanıt Yaz
Yazar
Mesaj / Okunmamış Mesajları Gör
zczamaneyolcusu Açılır Kutu Gör
Kalfa
Kalfa


K.Tarihi: 29 Nisan 2010
Durumu: Aktif Değil
Gönderilenler: 706
Aktiflik
Seviye
Deneyim
Mesaj Seçenekleri Mesaj Seçenekleri   Alıntı zczamaneyolcusu Alıntı  Yanıt YazCevapla Mesajın Direkt Linki Konu: Kelime-i şehadet
    Gönderim Zamanı: 04 Mayıs 2010 Saat 19:38

Kelime-i Şehâdet Hakkındaki İnancı  (ihya'dan alıntı)

Yaratan, ölümden sonra tekrar hayat veren, dilediğini en güzel şekilde yapan, övülen, Arş'ın sahibi olan, şiddetli gazabı bulunan, kullarının en seçkinlerini doğru yola ileten ve onlara bu yolda sebat veren; kendilerine Tevhid inancını nasip ettiği bu kullarına, inançlarını şüphe ve tereddütlerden korumak suretiyle nimet ihsan eden, onları seçkin kulu ve rasülü Muhammed Mustafa'nın (s.a) yolunda yürümeye muvaffak kılıp, kendilerine onun şerefli ashabı'nın izinden gitmeyi lütfeden, zâtında ve fiillerinde kullarına sıfatların, ancak can kulağıyla dinleyenlerin anlayabileceği en iyileriyle tecelli eden; zâtında bir, ortaksız ve benzersiz olup, bütün mahlûkâtın her çeşit ihtiyaçlarını verdiğini, zıddı olmayan biricik zat ve eşi bulunmayan bir varlık, evveli olmayan bir Vâhid, sonu bulunmayan ve varlığı ebediyyen devam eden nihayetsiz bir Kayyûm, kesintisiz bir varlık, ezel ve ebedde celâl sıfatlarıyla muttasıf ve zamanın aşımıyla sonuçlanmayan bir zat olduğunu kullarına bildiren Allah'a hamd ü senalar olsun!
Zamanın akıp gitmesiyle, Allah zeval bulmaz!
O, (herşeyden önce mevcut olan) Evveldir, (herşey helâk olduktan sonra geriye kalacak) Âhir'dir. (O'nun varlığı sayısız delillerle) Zâhir'dir. (Akılların idrâk edemeyeceği zâtî ise) Batın' dır. O herşeyi bilendir. (Hadîd/3)

Tenzih
Allah suretlenmiş bir cisim olmadığı gibi, takdir ve tahdid edilmiş bir cevher de değildir. O ne takdirde ve ne de taksimde hiç bir cisme benzemez. Cevher olmadığı gibi, cevherlerin merkezi de değildir. Araz olmadığı gibi arazların bulunacağı yer de değildir, O hiçbir mevcuda, hiçbir mevcûd da O'na benzemez.
O göklerin ve yerin yaratıcısıdır. Size kendi cinsinizden eşler kılmıştır. Davarlardan da çiftler... Sizi bu tarzda yaratıp üretiyor. Onun benzeri yoktur. O, Semî'dir (bütün söylenenleri işitir), Basîr'dir (bütün yapılanları görür).
(Şûrâ/11)

Hiçbir şey O'nun benzeri olamaz. O da hiçbir şeyin benzeri değildir. Hiçbir şey O'nu sınırlandırmaz ve kıtalar kapsamaz. Cihetleri yoktur. Yer ve gökler O'nu istiâb etmez. vechile üzerine istivâ etmiştir. O, arş ile temas etmek, onun üzerine yerleşmek, oraya vâki olmak ve başka yere intikal etmek gibi sonradan yaratılanların vasıflarından münezzeh ve uzaktır.

Zirâ arş, yaratılmış olmak hasebiyle O'nun azametini taşıyamaz. Aksine arşı da, arşı taşıyan melekleri de kudretinin lutfuyla O taşımaktadır. Bütün bunlar O'nun kudret elinde bulunmaktadır. O, arşın, göğün en üst noktasından tâ yerin en alt tabakasına kadar herşeyin üstündedir. Fakat bu durum onu yerden ve yerin en alt tabakasından uzaklaştırmadığı gibi, arşa ve göklere de yaklaştırmaz. Bu üstünlüğün yakınlık ve uzaklık açısından her hangi bir tesiri yoktur, O'nun derecesi hem arştan ve göklerin en üst noktasından ve hem de yerden ve yerin en alt tabakasından daha yücedir. Buna rağmen O, her varlığın yakınındadır; kullarına da şah damarından daha yakındır.
O, herşeye (bütün yaptıklarınıza) şahiddir. (Sebe/47)

Onun yakınlığı cisimlerin yakınlığına benzemez. Nitekim zâtı da cisimlerin kendilerine benzemez... O, hiçbir zarfa girmediği gibi hiçbir şeye de zarf olamaz. O, zaman hududların dışında olduğu gibi mekân kapsamının da dışındadır. O, zaman ve mekânı yaratmadan evvel ne idiyse, şimdi de aynı şeydir. O, sıfatlarıyla da yarattıklarından ayrılır. Zâtî, kendisinden başkası olmadığı gibi, başkasında da olamaz. O, tağyir ve tebdilden münezzehtir. Sonradan meydana gelenler O'nda yer alamazlar. O'nda ârız şeyler de yoktur, O, celâl sıfatlarıyla daimî bir şekilde zeval ve yokluktan münezzehtir. O, kâmil sıfatlarında daha gelişip kemâle ermekten müstağnidir. (O'nun sıfatları zâtına yaraşacak derecede kemâlin zirvesindedir. Eksiklik yoktur ki sonradan giderilsin...) O'nun varlığı akılla bilindiği gibi, zâtî da lûtfu gereği ve nimetini tamamlamak üzere Dar'u1 Karar olan cennette ebrâra (iyilere) görünecektir.



Düzenleyen zczamaneyolcusu - 06 Mayıs 2010 Saat 00:23
Yukarı Dön
 Yanıt Yaz Yanıt Yaz

Forum Atla Forum İzinleri Açılır Kutu Gör

Powered by Web Wiz Forums Free Express Edition
Copyright ©2001-2009 Web Wiz
Türkçe Çeviri Hakan Tekgöz

Bu Sayfa 0,098 Saniyede Yüklendi.