Gazali Net Ana Sayfa
Anasayfa Anasayfa > Gazali Hakkında Söylenenler > Gazali Hakkına İddialar
  Yeni Mesajlar Yeni Mesajlar
  Forum Yardım Forum Yardım  Forumu Ara   Kayıt Ol Kayıt Ol  Giriş Giriş

MÜCEDDİDE İTİRAZ

 Yanıt Yaz Yanıt Yaz
Yazar
Mesaj / Okunmamış Mesajları Gör
fatma Açılır Kutu Gör
Kalfa
Kalfa
Simge

K.Tarihi: 28 Nisan 2010
Durumu: Aktif Değil
Gönderilenler: 230
Aktiflik
Seviye
Deneyim
Mesaj Seçenekleri Mesaj Seçenekleri   Alıntı fatma Alıntı  Yanıt YazCevapla Mesajın Direkt Linki Konu: MÜCEDDİDE İTİRAZ
    Gönderim Zamanı: 17 Mayıs 2010 Saat 23:51

MÜCEDDİDE İTİRAZ

Bir hadîsi şerifte haber verildiğine göre. Allah Celle ve Âlâ, her yüz sene başında bir Müceddid gönderir ve bu Müceddid, o günün Müslümanlarının ihtiyacına göre hareketini tanzim eder; zayıflayan dini bağları takviye etmek, gafilleşen halk topluluğunu dikkate ve şuura kavuşturmak gibi vazifesini yaparak halkın muhtaç olduğu dini cereyanı teessüs ettirdikten sonra hizmetinin mükâfatına kavuşmak için kendisi huzuru İlâhi'ye gider, fakat dâvâsını geride yetiştirdiği imanlı mücahidler devam ettirirler.

İşte İmam-ı Gazali bu müceddidlerden biridir. "İhyâü'1-Ulûm"'u bugün dahi büyük bir takdirle okunmaktadır. Ancak her müceddidin karşısında birkaç müterizin bulunması öteden beri âdet olduğundan, Gazali'nin, bu itirazcılarının içinde biri vardı ki, zehir zenberekti doğrusu. Gazali'nin en büyük ve en kıymetli eseri olan "İhyâü'1-Ulûm"u, değil okumak; evinde, kütüphanesinde dahi bulundurmanın büyük günah olduğunu iddia ediyor, içinde "Resûl-i Ekrem'in sünnetine aykırı hükümler var" diye diretiyordu. Hattâ bu iddiasına o günkü halkı da inandırmış olacak ki, kucak kucak toplattırdığı İhyâü'1-Ulûm'ları bir odaya depo ettirmek imkânını dahi bulmuştu. Artık muhitte tek İhyâü'1-Ulûm kalmadığına kani olunca, bir gece yatsı namazından sonra cemaate kararını açıkladı:


"Yarın sabah namazına erken geliniz, hep birlikte kitapların bulunduğu depoya gidecek ve içinde sünnete muhalif hükümlerle halkı dalâlete sevkeden bu bid'at dolu eserleri yakacağız."
Muhitin âlimi olarak tanınan bu zât, şimdiye kadar halk üzerinde kazandığı itibarına dayanarak tasavvurunu gerçekleştirmek üzere geldiği evinde, kitapları nasıl yakacağını düşünerek uyukladı. Az mı uyudu, çok mu uyudu, girdiği rüya âleminde nûr yüzlü iki genç gelerek:
"Biz Resûlüllah'ın jandarmasıyız, seni götürmeye geldik, gitmemekte ısrar edersen zorla götüreceğiz, kalk bakalım." dediler.

İtiraza zaman bırakmadan da apar topar mescide getirdiler. Bir de ne görsün! Bakar ki, mihrabda Resûlüllah Aleyhisselâtü Vesselâm Efendimiz iki yanında Ebû Bekir, Ömer, Osman, Ali (Radıyallahü anhüm) oturmuşlar, karşılarında İmam-ı Gazali ile konuşuyorlar. Birden şaşıran muarızı da yanlarına çağırıyorlar.

İmam-ı Gazali Hazretleri elindeki "İhyaü'1-Ulûm"u Resûlüllah'a uzatarak şöyle konuşuyor:
"Yâ Resûlüllah, bu İhyâü'1-Ulûm'u âcizâne ben yazdım ve içinde sünnetine aykırı bir ifadede bulunmadım sanıyorum. Bu kardeşimiz ise İhyâü'1-Ulûm'da Resûlüllah'ın sünnetine aykırı hükümler var, diye etrafta şâyi etti; halkın gece-gündüz okuyup istifade ettiği eserleri bir odaya depo ettirerek yarın sabah yakmaya karar verdi. Lütfen bir nazar buyurun. Sünnetinize aykırı, yanlış bir ifade kullandığım cümle varsa tashih buyurun ben de yaptığım hatadan dolayı tevbe istiğfar edeyim"
Bu sözlerden sonra Gazali şöyle devam ediyor:

"Eğer sünnetinize uymayan yanlış bir ifade yoksa, bu kardeşimizden dâvâcıyım, iftira edenlere vurulan dayağın buna da vurulmasını istiyorum."

İhyâü'1-Ulûm'u şöyle bir gözden geçiren Resûlüllah, Ebûbekir'e, o da diğerlerine vererek hepsi de tedkik ettiler ve Sünnete aykırı bir hüküm bulunmadığına karar verdiler. Bu durumda müfteri olduğu sabit olan mûterize dayak vurmak üzere ayağa kalkan Hazret-i Ömer, birkaç kırbaç vurduktan sonra, Ebûbekir'in şöyle bir teklifi ile karşılaştılar:

"Yâ Resûlüllah, gerçi bu kardeşimiz kitapta olmayan bir hatanın varlığını iddia etmişse de, maksadı yine Sünnetinizi korumaktır, niyeti doğrudur, izin verirseniz bu kadar kâfidir. afvedelim."
Efendimiz kendisine ait olan hakkını helâl ettiğini, gerisini Gazali'nin bileceğini ifade ettiler: Gazali'nin de muvafakati üzerine Hazret-i Ömer'in (r.a.) elinden kurtulan ve cüz'i ilmine güvenerek bir müceddidi itham eden muarız, mescidden çıkıp gitti.

Sabah namazında cemaatın beklediği muarızın şiddetli hasta olduğu haberi duyuldu. Ziyaretçiler sırtında simsiyah kamçı izlerinden muzdarip bulunduğunu, geceki vurulan kamçıların ciğerlerine kadar tesir etmiş olduğunu hayretler içerisinde müşahede ettiler.

Sıhhatine kavuştuktan sonra tevbe istiğfar ederek "İhyâü'1-Ulûm"u okumaya başlayan Hoca Efendi, bu vâdide o kadar ilerledi ki, kısa zamanda İhyâü'1-Ulûm'a şerhler, hâşiyeler yazacak kadar yükseldi. Bu hikâyesini de yazdığı eserlerine kaydeyledi.

Bir rivâyete göre, âhir ömründe kamçı izleri yeniden açıldığından, "vefatı, Müceddide itirazı yüzünden yediği kamçılar sebebi ile oldu" dediler.

http://www.ihya.info/tr/gazali/muceddide-itiraz.html

Yukarı Dön
 Yanıt Yaz Yanıt Yaz

Forum Atla Forum İzinleri Açılır Kutu Gör

Powered by Web Wiz Forums Free Express Edition
Copyright ©2001-2009 Web Wiz
Türkçe Çeviri Hakan Tekgöz

Bu Sayfa 0,047 Saniyede Yüklendi.