Gazali Net Ana Sayfa
Anasayfa Anasayfa > Gazali'nin Eserleri > İhyâu-Ulumiddin
  Yeni Mesajlar Yeni Mesajlar
  Forum Yardım Forum Yardım  Forumu Ara   Kayıt Ol Kayıt Ol  Giriş Giriş

İhya hakkında anlatılanlar

 Yanıt Yaz Yanıt Yaz
Yazar
Mesaj / Okunmamış Mesajları Gör
zczamaneyolcusu Açılır Kutu Gör
Kalfa
Kalfa


K.Tarihi: 29 Nisan 2010
Durumu: Aktif Değil
Gönderilenler: 706
Aktiflik
Seviye
Deneyim
Mesaj Seçenekleri Mesaj Seçenekleri   Alıntı zczamaneyolcusu Alıntı  Yanıt YazCevapla Mesajın Direkt Linki Konu: İhya hakkında anlatılanlar
    Gönderim Zamanı: 22 Mayıs 2010 Saat 00:46
  Büyük hadis âlimi Hâfız Zeynüddîn Ebül-Fadl Abdurrahmân el-Irakî, 1353 yılında İhyâdaki hadisleri teker teker ele almış, herbirinin kaynak ve senetlerini araştırmış, bulmuş ve bunları 4 ciltlik bir eserinde toplamıştır. Bu gayretli çalışması tam 40 yıl sürmüştür. Bu eserin ismi Tahrîcü Ehâdîs-il-İhyâdır.
İmâm-ı Gazâlî hazretlerinin en kıymetli eseri İhyâsıdır. Osmanlı âlimlerinden Saffet Efendi Tasavvufun Zaferi isimli eserinde, İmâm-ı Gazâlînin İhyâu Ulûmiddîn kitabı öyle kıymetli bir eserdir ki, Kurân-ı kerîmin ve Peygamber efendimizin hadislerinin mânâlarını Müslümanlara anlatmak ve Allahü teâlânın kullarına, doğru yolu göstermek, huzûr ve saâdete kavuşturan İslâm ahlâkını öğretmek için, din âlimleri olarak elimizde bundan başka hiçbir kitap bulunmasaydı, yalnız bu kitap kifâyet ederdi.
Batıda Ebül-Hasan adında bir imâm vardı. İhyâ kitabını okuyunca beğenmeyip onu yakmayı emretti. Halkın elindekileri de toplayıp bir Cumâ günü yakılmasını kararlaştırdılar. O Cumâ gecesinde Ebül-Hasan rüyâsında şöyle gördü:
Kendi ders okuttuğu câminin kapısından içeri girdi. Bir de ne görsün; câminin içinde Resûlullah efendimiz ve yanında hazret-i Ebû Bekr ve hazret-i Ömer oturuyorlardı. İmâm-ı Gazâlî de orada ayakta duruyordu ve elinde İhyâ kitabını tutup:
“Ey Allahın Resûlü! Şu kimse benim hasmımdır!” deyip sonra dizleri üzerine çöktü. İhyâ kitabını Resûlullaha verip:
“Yâ Resûlallah! Şu kitaba bakınız, eğer bu kimsenin dediği gibi bunda sünnete uymayan, esasa muhâlif olan bir yanlış varsa, ben Allahü teâlâya tövbe ettim. Eğer sizin bildirdiğiniz dîne uygun ise, bu adamdan hakkımı alıp beni sevindirin!” dedi.
Bunun üzerine Resûlullah, İhyâ kitabını baştan sona kadar inceledi ve:
“Vallâhi bu elbette güzel bir kitaptır.” buyurdu.
Sonra onu hazret-i Ebû Bekre ve hazret-i Ömere verdiler. Onlar da inceleyerek, bu kitap elbette güzeldir, dediler. Bunun üzerine Resûlullah:
“Adı geçen Ebül-Hasanın elbisesini soyun, iftirâ edenlere vurulduğu gibi had vurun.” buyurdu.
Beşinci sopadan sonra hazret-i Ebû Bekr:
“Yâ Resûlallah! Böyle yapması yine senin sünnetini tâzim için idi. Fakat yanıldı.” dedi. İmâm-ı Gazâlî de affetti.
Ebül-Hasan uyanınca gördüklerini talebelerine anlattı. Tövbe etti. Bir ay rüyâsında yediği sopaların acısından rahatsız oldu, canı yandı. Sonra geçti, fakat ölünceye kadar sopaların izi sırtında görüldü. Dâimâ İhyâ kitabını okur, ona hürmet ederdi.
 
Yukarı Dön
 Yanıt Yaz Yanıt Yaz

Forum Atla Forum İzinleri Açılır Kutu Gör

Powered by Web Wiz Forums Free Express Edition
Copyright ©2001-2009 Web Wiz
Türkçe Çeviri Hakan Tekgöz

Bu Sayfa 0,045 Saniyede Yüklendi.