|
Dilenmenin Haram Olması |
Yanıt Yaz |
Yazar | ||||||||||||||||
zczamaneyolcusu
Kalfa K.Tarihi: 29 Nisan 2010 Durumu: Aktif Değil Gönderilenler: 706
|
Mesaj Seçenekleri
Yanıt Yaz
Alıntı zczamaneyolcusu
Bu mesaj kurallara aykırıysa buradan yöneticileri bilgilendirebilirsiniz.
Gönderim Zamanı: 04 Şubat 2011 Saat 22:31 |
|||||||||||||||
Zaruret Olmaksızın Dilenmenin Haram Olması ve Dilenmeye Mecbur Olan Fakirin Âdâbı (İhya kitabından alıntı)Kendisine gelen şey hususunda, fakirin üç şeyi mülâhaza etmesi uygundur. Malın kendisine gelince, malın helâl ve bütün şüphelerden uzak olması gerekir. Eğer malda şüphe varsa, onu almaktan sakınmalıdır. Biz helâl ve haram bahsinde şüphenin derecelerini, nelerden sakınmanın farz olduğunu ve neden sakınmanın müstehab olduğunu zikretmiştik. Birincisi Aynı zamanda, bazı insanların hediyesini kabul eder, bazılarınkini geri çevirirdi: Tabiînden bir cemaat da böyle yapmıştır. Feth b. Şahref el-Mevsilî'ye içinde elli dirhem bulunan bir kese gönderilince, Atâ'nın Hz. Peygamber'den rivayet ettiği şu hadisi nakletti: Kim istemeden kendisine bir rızık gelir, o rızkı geri çevirirse, onu Allah'a geri çevirip veriyor demektir. (Bu da Allah'ın ikramını kabul etmemek olur!)52 el-Mevsilî, bu keseyi açtı, bir dirhemini aldı ve diğerini geri verdi. Hasan Basrî de bahsi geçen hadîsi rivayet ediyordu. Fakat bir kişi kendisine bir kese ve bir bohça dolusu da Horasan'ın ince elbisesinden getirdi. Bunu geri çevirdi ve şöyle dedi: 'Kim benim bu meclisimde oturup insanlardan gelen bu gibi hediyeleri kabul ederse, o kıyamet gününde nasibi olmadığı halde Allah'ın huzuruna varır'. Hasan Basrî'nin bu sözü delâlet eder ki âlim veya vâiz verileni kabul ederse, durumu daha şiddetlidir. Oysa Hasan, arkadaşlarından hediye kabul ederdi. İbrahim et-Teymî, arkadaşlarından bir veya iki dirhem gibi bir miktarı ister, fakat arkadaşı olmayan bir kimse ona yüzlerce dirhem teklif etse almazdı. Seleften biri, dostu kendisine mal verdiği zaman, dostuna 'Onu yanında bırak! Dikkat et! Eğer onu kabul ettikten sonra senin kalbinde sevgim, kabul etmeden önceki sevgimden daha üstün ise bana haber ver onu alayım. Aksi takdirde almayacağım' derdi. Bunun alâmeti, eğer hediyeyi geri çevirirse, geri çevirmenin kendisine zor gelmemesi, kabul etmekle sevinmesi, dostu hediye-sini kabul etti diye onu canına minnet saymasıdır. Eğer hediyeyi kabul eden ona bir minnet karıştığını bilirse, buna rağmen onu kabul etmek mübahtır. Fakat sadık fakirlerin nezdinde mekruhtur. Bişr el-Hafî dedi ki: 'Sırrî es-Sakatî hariç, hiç kimseden birşey istemedim. Çünkü nezdimde Sırrî es-Sakatî'nin dünya hakkındaki zâhidliği takarrur etmiştir. O, birşeyin elinden çıkmasıyla sevinir, kalmasıyla üzülür. Öyle ise istemekle onun sevdiğinde ona yardımcı Bir Horasanlı, Cüneyd-i Bağdâdî'ye hediye olarak bir mal getirdi. O maldan yemesini istedi. Cüneyd dedi ki: İkincisi Üçüncüsü Âlimlerden biri kendisine gelen hediyeleri reddetmekten dolayı kınandı. Buna cevap olarak şöyle dedi: 'Ben onların hediyelerini ancak onlara şefkat ve nasihat olsun diye reddediyorum. Çünkü onlar hediyelerini zikrederler ve onun bilinmesini isterler. Bu bakımdan hem malları gider, hem de ecirleri yanıp kül olur!' Almaktaki gayesine gelince, verilen sadakaya muhtaç olup olmadığını, nafakasına sarfedip sarfetmediğini araştırması gerekir. Eğer verilene muhtaç olduğu halde, verilen sadaka ve veren kimse hakkında zikrettiğimiz şüphe ve âfetten selâmet kalmışsa, bu takdirde en faziletlisi almaktır. Kim dilenmek ve gözetmeksizin kendisine birşey gelirse, o gelen Allah tarafından kendisine sevkedilen bir rızıktır. O geleni geri çevirmesin.54 Âlimlerin biri şöyle demiştir: 'Kim kendisine verildiği halde almazsa, istemiş de kendisine verilmemiş kimse gibidir!' Sırrî es-Sakatî? İmam Ahmed b. Hanbel'e birşeyler gönderirdi. Bir defasında İmam Ahmed hediyeyi geri çevirdi. Bunun üzerine Sırrî es-Sakatî kendisine 'Ey Ahmed! Hediyeyi geri çevirmenin âfe-tinden sakın. Çünkü geri çevirmenin âfeti, almanın âfetinden daha şiddetlidir' dedi. Bunun üzerine İmam Ahmed ona 'Söylediğini bana tekrar et!' dedi. Sırrî söylediğini tekrar etti ve İmam Ahmed 'Ben o hediyeyi yanımda bir aylık nafakam olduğundan dolayı geri çevirdim. Bu bakımdan onu benim için yanında sakla! Bir aydan sonra bana gönder' dedi. Âlimlerden biri şöyle demiştir: 'İhtiyacına rağmen verileni geri çevirmenin, tamahkârlık belâsına, şüphe veya benzerine gir-meye sevketmesinden korkulur'. Kişiye gelen mal, ihtiyacından fazla ise durumuna bakılır: Durumu ya nefsiyle meşgul olmaktır veya fakirlerin işlerini tekeffül etmek ve onlara tabiatındaki şefkat ve cömertlikten dolayı infak etmektir. Eğer nefsiyle meşgul ve ahiret yolunun yolcusu ise almasının hiçbir mânâsı yoktur. Çünkü bu durumda almak, sadece hevâ-i nefse tâbi olmaktır. Oysa Allah için olmayan amel sadece şeytanın yoluna dâvet eder. Kim korunun etrafında dolaşırsa (bilmediği halde) koruya girmesi pek yakın bir ihtimaldir! Sonra o kişinin iki makamı vardır. Onların biri açıkta sadakayı almak, gizlice sahibine geri vermektedir veya açıkta almak, gizlice fakirlere dağıtmaktır. Bu makam sıddîkların makamıdır. Nefse gayet ağır gelir. Ancak riyazet ile nefsi itminana kavuşan bir kimsenin gücü buna yeter! İkincisi, sahibi onu daha muhtaç bir kimseye sarfetsin diye almaması veyahut alıp daha muhtaç bir kimseye vermesidir. Bu iki durumu da gizlice veya açıkça yapabilir. Biz daha önce fa-kirliğin bazı hükümleriyle beraber, zekâtın esrarı bahsinde açıkça almanın mı, gizli almanın mı daha iyi olduğunu zikretmiştik. İmam Hanbel'in Sırrî es-Sekatî'nin hediyesini almamasına gelince, bu ancak İmam'ın o sadakaya muhtaç olmamasından ötürüdür; zira o zaman imamın yanında bir aylık azığı vardı. Onu alıp da başkasına sarfetmek sûretiyle nefsini meşgul etmeye de razı olmadı. Çünkü bu tür meşguliyette âfetler ve tehlikeler vardır. Muttakî bir kimse ise, âfetlerin bulunduğu yerden kaçar. Çünkü şeytanın nefsini aldatmasından emin değildir! Mekke-i Mükerreme'de mücavir olanlardan biri şöyle anlatıyor: 'Yanımda biraz para vardı. Onları Allah yolunda infak etmek için hazırlamıştım. Kâbe'yi tavaf etmiş, bitirmiştim. Gizli birsesle şöyle diyen bir fakiri dinledim: İhtiyaç miktarı ise, sana şefkat olarak gelir. Öyleyse şefkat ile imtihan arasındaki farktan gafil olma! Ademoğlunun ancak üç şeyde hakkı vardır: Bu ayetin mânâsının 'İki elbisesinden birisini satsın' veya 'Nüfuzunu kullanmak sûretiyle borçlansın' demek olduğu söylenmiştir; zira nüfuz da Allah'ın kişiye vermiş olduğu nimettendir. Seleften biri şöyle demiştir: 'Allah'ın birtakım kulları vardır, ellerindeki servet nisbetinde infak ederler. Allah'ın birtakım kulları da vardır ki Allah'a yapmış oldukları hüsn-i zan nisbetinde infak ederler'. Seleften biri ölürken malını üç gruba vasiyet etti: Kuvvetlilere, cömertlere ve zenginlere... Kendisine 'bunların kimler olduğu' so-rulunca cevap olarak 'Kuvvetliler Allah'a tevekkül eden kimseler-dir. Cömertler Allah'a hüsn-i zan besleyen kimselerdir. Zenginler de, kendilerini tamamen Allah'ın ibâdetine veren kimselerdir' dedi. Hikâye olunuyor ki halktan biri Şakîk el-Belhî'yi elli arkadaşıyla beraber dâvet etti. Mükellef bir sofra hazırladı. Şakîk oturduğu zaman arkadaşlarına "Bu kişi 'Kim bu yemeği hazırladığımı ve getirdiğimi görüp kabul etmezse, benim yemeğim ona haram olsun' diyor" dedi. Şakîk'in bu sözü üzerine bütün arkadaşları kalkıp çıktılar. Ancak derecede onlardan eksik olan bir genç sofrada kaldı. Bunun üzerine, konak sahibi Şakîk'e 'Ben bunu kasdetmedim!' dedi. Şakîk 'Ben de arkadaşlarımın tevhid'ini denemek istedim!' diye karşılık verdi. Hz. Musa (a.s) şöyle demiştir: 'Yarab! Gördüğün gibi rızkımı, İsrailoğulları'nın eliyle veriyorsun. Şu adam bir gün sabah yemeğini, öbür adam akşam yemeğini bana yediriyor'. Bunun üzerine Allah Teâlâ, Musa'ya 'Veli kullarım hakkında böyle yaparım. Onların rızıklarını tembel kullarımın elleriyle veririm ki o tembelleri ecir sahibi kılayım' diye vahyetti. Bu bakımdan vereni, ancak musahhar ve Allah tarafından me'cûr (ecir sahibi) olarak görmelidir. 50) İmam Ahmed |
||||||||||||||||
Yanıt Yaz |
Forum Atla | Forum İzinleri Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |
|