Gazali Net Ana Sayfa
Anasayfa Anasayfa > Gazali'nin Eserleri > Gazali'nin Kitaplarından Alıntılar
  Yeni Mesajlar Yeni Mesajlar
  Forum Yardım Forum Yardım  Forumu Ara   Kayıt Ol Kayıt Ol  Giriş Giriş

Allah Yolunda Kardeşliğin Mânâsı - 2

 Yanıt Yaz Yanıt Yaz
Yazar
Mesaj / Okunmamış Mesajları Gör
fatma Açılır Kutu Gör
Kalfa
Kalfa
Simge

K.Tarihi: 28 Nisan 2010
Durumu: Aktif Değil
Gönderilenler: 230
Aktiflik
Seviye
Deneyim
Mesaj Seçenekleri Mesaj Seçenekleri   Alıntı fatma Alıntı  Yanıt YazCevapla Mesajın Direkt Linki Konu: Allah Yolunda Kardeşliğin Mânâsı - 2
    Gönderim Zamanı: 13 Kasım 2011 Saat 12:59
...
Bu husustaki hakîkat şudur: Müşahedeler ve tecrübeler şahitlik ederler ki, münasebet olduğu zaman ülfet vardır. Tabiatlar ve ahlâklarda, zâhir ve bâtında uygunluk ve münasebet anlaşılan birşeydir. O münasebeti gerektiren sebeplere gelince... Beşerin o sebeplere muttali olmaya gücü yetmez. Müneccimin hezeyanının en kabası şöyle demesidir: 'Kişinin talihi, başkasının talihinin altıgeni veya üçgeni üzerine olursa işte bu bakış muvafakat ve sevgi bakışıdır. Bu bakımdan münasebet ve sevişmeyi gerektirir. Eğer kişinin talihi diğerinin talihinin karşısında veya dörtgeninde ise o vakit buğzetmek ve düşmanlık gütmeyi gerektirir!'

Müneccimin bu sözündeki müşkilât, bunun Allah Teâlâ'nın gökler ve yerdeki âdeti içerisinde cereyan ettiğine inanıyorsa mü nasebetin aslındaki müşkilâttan daha fazla olur. Bu bakımdan sır ve hikmeti beşer için belli olmayan bir konuya dalmanın hiçbir mânâsı yoktur. Çünkü bize ilimden pek az birşey verilmiştir. Daha önceden söylediğimiz gibi, bu teşvik etmekte deneme ve müşahede bize kâfi gelir.

Nitekim Hz. Peygamber (s.a) şöyle demiştir:

Eğer bir mü'min, bir meclise girerse, o mecliste yüz tane münafık ve bir tek mü'min bulunursa, muhakkak ki, o gi ren mü'min gelir, ta öbür mü'minin yanma oturuncaya ka dar ilerler. Eğer bir münafık, içinde yüz tane mü'min ve tek bir münafık bulunan bir meclise gelirse, o da münafığın yanına oturuncaya kadar meclisi tarar.33

İşte bu delâlet eder ki, birşeyin benzeri tabi olarak ona meylet mekledir. Her ne kadar o meyleden, meylettiğinin farkında olmasa bile.,.

Malik b. Dinar der ki: 'On kişiden iki kişi, ittifak edemezler. İttifak eden iki kişiden birisinde bulunan bir vasıf diğerinde bulu nursa, o zaman başka İnsan cinsi kuş cinsi gibidir. Kuşların iki çeşidi uçmak hususunda birbirine benzemezler. Meğer ki, ara larında bir uygunluk ve münasebet bulunsun.

Malik der ki: 'Birgün güvercinle beraber bulunan bir kargayı gördüm ve cinsleri ayrı olan bu iki kuşun arkadaşlık yapmalarına hayret ettim. Bunların şekli bir olmadığı halde nasıl ittifak ederler diye düşündüm. Sonra ikisi de uçlu. Bir de ne görelini, ikisi de to pal imiş! İşte onları birleştiren cihet budur!'
Bu sırra binaen hükemadan birisi şöyle demiştir: 'Her insan kendi şekline ünsiyet eder. Nitekim her kuş cinsiyle beraber uçtuğu gibi...

İki insan bir zaman arkadaşlık yaparlarsa, hâlleri birbirlerine benzemezse, muhakkak sonunda ayrılırlar. Bu gizli bir mânâdır. Şairler bu mânayı sezmişlerdir. Hatta şairlerden birisi şöyle der: Biri 'Siz nasıl ayrıldınız?' dedi. Ona içinde insaf bulunan bir söz söyledim. O benim şeklimden değildi. Ondan ötürü ayrıldım.

İşte böylece anlaşıldı ki, insan bazen zâtından ötürü sevilir, ne hâli hazırda ne de gelecekte kendisinden umulan herhangi bir fayda için sevilmez. Sadece mücerred münasebet için sevilir. Münasebet de gizli tabiat ve gizli ahlâklardandır.. Güzellik için sevmek, bu kısma dahil olur. Ancak şu şartla ki eğer gaye, bu gü zelliği sevmekten şehvetin giderilmesi değilse... Zira güzel suretler haddi zatında lezzet vericidirler. Her ne kadar şehvetin esasının olmadığı takdir edilse bile... Hatta güzel meyveler, ışıklar, çiçekler, kırmızı, beyaz elmalar, gürül gürül akan sular ve yemyeşil man zaralara bakmak da lezzet verir. Oysa onların kendilerinde hiçbir gaye ve hedef de yoktur.

Sevginin bu kısmına, Allah için olan sevgi dahil olmaz. Belki bu, tabiatla ve nefsin şehvetiyle olan bir sevgidir. Böyle bir sevgi, Allah'a inanmayan bir insandan tasavvur edilebilir. Ancak böyle bir sevgi kötü bir gayeye bağlı ise, bu sevgi çirkin olur. Mesela şehvetin giderilmesi için güzel suretleri sevmek gibi... Bu da o sûretle şehvetin giderilmesi helâl olmayan yerlerde böyledir. Eğer bu güzel suretlere kötü bir gaye ile bakılmazsa böyle bir sevgim bahtır. Ne övülür, ne de tenkid edilir. Zira ...
sevgi ya güzeldir, ya çir kindir veya ne övülür ne de kötülenir mübah bir sevgidir.
...
http://www.ihya.info/node/400


Yukarı Dön
 Yanıt Yaz Yanıt Yaz

Forum Atla Forum İzinleri Açılır Kutu Gör

Powered by Web Wiz Forums Free Express Edition
Copyright ©2001-2009 Web Wiz
Türkçe Çeviri Hakan Tekgöz

Bu Sayfa 0,078 Saniyede Yüklendi.