Gazali Net Ana Sayfa
Anasayfa Anasayfa > Gazali'nin Fikirleri > Gazali'nin Fikirleri
  Yeni Mesajlar Yeni Mesajlar
  Forum Yardım Forum Yardım  Forumu Ara   Kayıt Ol Kayıt Ol  Giriş Giriş

Gazâlî Düşüncesinde Kişilik ve Karakter

 Yanıt Yaz Yanıt Yaz
Yazar
Mesaj / Okunmamış Mesajları Gör
su damlası Açılır Kutu Gör
Çırak
Çırak


K.Tarihi: 29 Aralık 2010
Durumu: Aktif Değil
Gönderilenler: 19
Aktiflik
Seviye
Deneyim
Mesaj Seçenekleri Mesaj Seçenekleri   Alıntı su damlası Alıntı  Yanıt YazCevapla Mesajın Direkt Linki Konu: Gazâlî Düşüncesinde Kişilik ve Karakter
    Gönderim Zamanı: 25 Kasım 2011 Saat 00:18

Gazâlî’ye göre birey, öncelikle kendisinin sorumlu olduğunu bilmelidir.4

Evrendeki hiçbir şey boşa yaratılmamıştır. Etrafımızdaki tüm hareketliliklerin bir sebebi, bir gayesi vardır. Canlı cansız her varlık, kendisine programlanmış olan bilgiler doğrultusunda yoluna devam eder.5 Hayvanlardaki içgüdüler, onlara yön veren değerlerdir. Bir karınca, kendisine düşen görevi en ince ayrıntısına kadar, dikkatlice yapmaktadır. Bir elma ağacı, iklim şartlarının ve bakımının iyi olması halinde iyi meyve verirken; şartların olumsuz olduğu dönemlerde kalitesiz ürünler vermektedir. İşte insan, bu canlılardan farklı olarak, özgür hareket edebilme, davranışlarını belirleyebilme  özelliğine yani bir bilince sahiptir. İnsan sorumluluk üstlenebilecek bir kapasitededir.1 Bu nedenle birey, başıboş yaratılmadığını, hayatta bir anlam olduğunu anlayabilecek kapasiteye sahip olduğunu fark etmelidir. Gazâlî,görüldüğü gibi düşüncesinin temeline bilinci yerleştirmiş ve şahsiyetin oluşumunda da bilince çok büyük önem vermiştir.

e.1. Kişiliğin Unsurları

Gazâlî’ye göre kişiliğin bazı unsurları vardır. Bunlar kişiliğin

anlaşılabilmesi için bilinmesi zorunlu olan unsurlardır.

Nefs

Nefs ile ilgili olarak çeşitli tanımlar yapılmıştır. Nefs, insanın ruh ve beden

birleşimidir.2 İnsanın bütünlüğü ve bu bütünlükten doğan aktivitedir.3 İnsanın içgüdü ve bu türden olan tüm eğilimlerine verilen addır. İnsanın içindeki hayvanî boyuttur.4 Gelişim sürecinde birey, arzu ve eğilimlerinin farkına varmalıdır. Bu eğilimlere karşı tedbirli olmak ve nefsi (hayvanî yönü) yönlendirmek bireyin gelişim ödevlerindendir. İbn Sina gibi bir takım düşünürler nefs, akıl, ruh gibi kavramların kişiliğin gelişiminde büyük etkisi olduğunu ve her birinin aralarında hiyerarşik bir ilişki olduğunu ifade ederler. Tasavvuftaki sufi anlayışı, nefsi öldürmeyi değil, nefsi yönlendirmeyi, terbiye etmeyi ön görmüştür. Çünkü nefs ile mücadele, kişilik oluşumunun bir parçasıdır.5 Gazâlî’ye göre nefs, insanın içgüdü ve bu türden olan bütün eğilimlerine verilen addır. Nefs deyince akla, ahlakî olan ve olmayan davranışlar gelir. Çünkü nefs terbiyesinin nihai amacı, bireyin olumlu ahlakî davranışlar sergilemesidir. Bu bakımdan, ahlak ve nefs birbirini izleyen iki kavramdır. Ahlak, Arapça’da “yaratılış, yaratılışa uygun davranış” gibi anlamlara gelmektedir.1

Bireyin iç dünyasındaki ahlakî güzelliği şu dört unsurun güzelliğine

bağlıdır:

1- İlim Kuvvetinin Güzelliği: Zeki olan insan, doğru ve iyi olanın peşine

gider.

2- Öfke Kuvvetinin Güzelliği: Dinin emrine uymayı ifade eder.

3- Şehvet Kuvvetinin Güzelliği: Aklın ve sağduyunun emrine itaattir.

4- Adalet Kuvvetinin Güzelliği: Öfke ve şehvetin dengesini sağlar.2

Bu kuvvetler dengede olmalıdır. Eksik ya da fazla olmamalıdır. Dengede

olan kuvvetler sonucu ahlak güzelleşir. Nefsin özelliği, dünyaya aşırı bağımlı olması, geleceği düşünmeden anlık kararlar vermesi ve kişide davranış bozukluğuna yol açmasıdır.3

Nefs terbiyesinde ilk yöntem, tedrîciliktir. Mesela bir çocuğa ilk hedef

olarak “Başbakan olmayıteklif etsek, çocuk için başkanlık hedefi ulaşılmazdır.

Ama “oku, büyü, kazan ve bundan sonra da başbakan ol” desek, bu teklif olağandır. “Okursan sana oyuncak alırım” diyerek çocuğu motive etmeliyiz. Çocuk oyuncağı düşünüp, başarılı olmaya çalışır. Sonra biraz büyüyen çocuğa, -ilgisine göre- başka ödüller teklif edilir. Böylelikle “Başbakanlık hedefine” kademe kademe ulaşmış olacaktır.4

Bedendeki her organın kendisine göre bir işlevi vardır. Bu organların hepsi,

varoluşsal amacına uygun işlev yapmalıdır. Kalbin sağlığı da görevini tam

yapmasına bağlıdır. Kalbin sıhhati için hiçbir şeyi Allah’tan fazla sevmemek

lazımdır. Şayet kalp görevini tam yapmıyorsa, nefs terbiyesi şart olur. Birey şu

yollarla içinde bulunduğu hâli anlar:

1- Kendisinden daha çok güvenilir birinin yanına gidip fikir almak,

2- Çok iyi bir dost ve sırdaşın yanına gitmek,

3- Eleştirileri değerlendirmek,

4- İstenmeyen davranışı sergileyen bir başkasının bakıp, empati kurmak.1

Nefsin olumsuz isteklerine karşı öncelikle nefsin istekleri bir bir

reddedilmelidir.2 Nefs yalnızlaştırılmalıdır. Bu, şehvet dürtüsünde sönmeye neden olacaktır. Sonra nefse az bir yemek verilmelidir. Nefs, muhtaç olduğunu böylece fark eder. Çocuğun ilk eğitimi anne sütüyledir. Anne sütünün verildiği dönemde, anne ile bebek arasındaki duygusal ilişkinin etkisi, ergenlik çağından sonra ortaya çıkmaktadır. Çocukta meydana gelen ilk arzu, “yeme arzusudur”. Çocuk model alarak öğrendiği için, ona yemek yemenin adabı, örnek bir insanla öğretilmelidir. Bu durum kişiliğin gelişiminde bazı özelliklerin davranış öğrenimiyle gerçekleştiğinin bir göstergesidir.3

Bir diğer husus “rehber”dir. Bireyi yönlendiren rehberin (mürşit) tutum ve

davranışları, kişiliğin oluşumunda etkili bir faktördür. Ama önce bireyin şu dört

şeyden kurtulması gerekir: Mal sevgisi, şöhret, taklit, günahlar.4 Bunlar kişinin

sorumluluğunu unutturur, kendini beğenmesine neden olur. Rehber ise bireyin

durumunu teşhis eder, tedavi reçetesini yazar. Bir anlamda Gazâlî’nin Şeyhe

yüklediği görev, Psikolojik Danışmanlıktır.5

Gazâlî, kişiliğin unsurlarıyla ilgili olarak, nefsin üç mertebesinden

bahseder:

1- Nefs-i Emmare: Freud’un id ve libido terimlerini içine alan, bireyin ilkel

yönünü, içgüdü ve arzularını barındıran boyutudur. Gazâlî düşüncesinde ilkel enerji,

şehvet ve gazap olmak üzere ikiye ayrılır. Şehvet ve gazap doğuştan gelir, kontrol altına alınmazsa bireyde, olumsuz davranışlar gözlemlenir. Bu ilkel boyut, insan kişiliğinin olumlu yönde gelişimine bir engeldir. Kötülüğün ve olumsuz davranışların kaynağıdır. Kişilik oluşum sürecinde şehvet ve gazap mutlaka kontrol altına alınmalıdır.6

2- Nefs-i Levvame: Tam manasıyla olgunlaşmamış bir boyuttur.

Emmarenin aksine, şehvet ve gazap kuvvetine karşı koyabilen bir boyuttur. Freud düşüncesindeki ego kavramına benzemektedir. Levvame, tatmin olmuş nefs ile kötülüğü emreden nefs arasındadır. Şayet gazap ve şehveti bastıramazsa, kötülüğü emreden nefisten farkı kalmaz. Kendi hatalarını görürse mutmain olmuş nefse yardım etmiş olur.

3- Nefs-i Mutmainne: Nefs-i Mutmainne, bireyin kendini gerçekleştirmiş

halidir. Bireydeki şehvet ve öfke dürtülerini bastırmış olan nefstir. Bu nefs doruk deneyimlerin yaşanmasına imkan sağlar. Bireyde ilahî bir iç huzur ve rahatlama hali oluşur. Mutmainne, iyiliği emreden ve davranışa yansımasına vesile olan birimdir.1

Nefsin mertebeleriyle ilgili çeşitli görüşler vardır. İslam düşünürleri nefsin

sonuncu mertebesi olan Kamil İnsanın bir takım özelliklerinden bahsederler. Kamil insanın özellikleri, Hümanist yaklaşımın kendini gerçekleştirmiş insan modeliyle benzer özellikler içermektedir. Bu özellikler kısaca şöyledir:

1- Cinsel istekler, agresif dürtüler bastırılmıştır.

2- Birey çelişkilerden kurtulur.

3- Şartlanmış benlikten kurtulur.

4- Özellikler (nefs) bütünleşmesi yaşanır.

5- Yoğun duygusal yaşantı vardır.

6- Hayatla iç içe bir yaşam vardır.

7- Geçmişin baskısından, geleceğin endişesinden kurtulur.

8- Varoluşsal bütünleşme yaşanır.2

Ruh

Gazâlî, ruh kelimesini genellikle kalp ile aynı anlamda kullanmıştır. Ruhu,

kalbin farklı anlamlarından birisi olarak açıklamıştır. Ruh, kalbin farklı

fonksiyonlarından biridir. İnsanda bulunan, göz ve diğer duyu organlarıyla idrak

edilemeyen, insandaki bilgi kaynağı olan yöndür. Gazâlî, ruhun adını bazen ruhu’l-Mutmainne (doyuma ulaşmış ruh) ismi ile anlatır. Ona göre ruh yüce bir makamdır.Ruhun bazı çeşitleri vardır. Tabii ve hayvansal olmak üzere iki ruh çeşidi daha vardır. Bu anlamda ruh insanın özellikleri olarak ele alınmıştır. İki ruh, insandaki dürtü, güdü gibi doğal özellikleri sembol eder ve kişiliğin gelişmemiş yönünün (id) birer özelliğini temsil eder.1

Ruhun bu yönleri bireyin kişiliğinin iki boyutunu göstermektedir:

Eğitilmiş, geliştirilmiş üstün özellikleri olan iyilik boyutu ve eğitilmemiş,

hayvanlarda da bulunan güdü/dürtülerin bulunduğu olumsuz boyut.2 İşte kişiliğin oluşumundaki iki boyut Gazâlî tarafından böyle işlenmiştir.

Kalp

3 Kısaca söylemek gerekirse, kalp kişinin olgun yönüdür.

Bilginin doğduğu yerdir. Kalbin özelikleri doğuştan gelir. Kalp, kötülükler günahlar vs. nedeniyle gerçekleri göremez duruma gelebilir. Hakikati fark edemez. Ancak güzel işlere yönelip, Allah’ı anmakla düzelir. Kalp kişiliğin merkezidir ve bireyde kişiliğin oluşum sürecinde temel öğedir.

e.2. Karakter

Daha önce de ifade ettiğimiz gibi, kişilik ile karakter farklı anlamlarda

kullanılmıştır. Karakterde ahlaki boyut daha ağır basmaktadır. Gazâlî düşüncesinde, insanın ahlakî boyutu önemli bir konudur. Bireyin kişiliğinin oluşumunda ahlaki  ilkelerin rolü büyüktür. Gazâlî, kişiliğin eğitilmesi için bir yöntem geliştirmiştir.Karakterin oluşum sürecinde bireyin dört temel sistemi bilmesi gerekir. Dört sistem, ibadetler, âdetler, helak edici özellikler ve kurtarıcı özelliklerdir.4 Bu dört temel öğe kişilik bilincinin oluşmasına katkıda bulunur. Birey ibadetler sayesinde, Allah karşısındaki tutum ve davranışlarını düzenler.5 Âdetler, insanlar arası ayrıca insan ve diğer canlılar arasındaki düzeni sağlar.6 Birey helak edici özellikleri bilince, karakterin özellikleri, huylar ve huyların kaynaklarını, kötü huylardan kurtulma yollarını öğrenir.1 Kurtarıcı özellikler ise, iyi karakterin nasıl kazanılacağının yolunu gösterir.2

Gazâlî kişiliğin bazı unsurlarından bahseder. Gazâlî’ye göre kişiliğin

unsurları dört temel başlıkta toplanmaktadır.

1- Gazap (saldırganlık)

unsurudur. Saldırganlık özelliği, bireyde, sinir, kızma, kavga gibi tutum ve

davranışların oluşmasına neden olur. Saldırganlık, birey tarafından kontrol altında tutulmalıdır.

2- Şehvet:. Şehvet, yeme, içme, cinsellik gibi bir

takım dürtüleri oluşturur. Şehvetin mide ile ilişkisi vardır. Şehvet, önde olabilme, hükmedebilme gibi dürtülerin kaynağıdır. Utanmazlık, israf, cimrilik, riya, oburluk, kin gibi psikolojik sonuçları doğurur.

 3- Şeytaniyet (Kötülük arzusu).Bireyde, kötülüğe başvurma, aldatma, hile yapma gibi olumsuz ahlaki tutum ve davranışlara yol açar.

3-Rabbaniyet (iyilik arzusu) ise dördüncü unsurdur. Bireyin iyi

ve yararlı davranışlarının kaynağıdır.

Dört unsur sürekli birbiriyle çekişme

içerisindedir. Bu özellikler herkeste farklı derecelerde olur. İyilik yönü ağır basan birey, iyi kişilikli; şehveti ağır basan bireyin ise kişiliğinde sorunlar meydana gelmiş demektir.3 Kötülük arzusu, saldırganlık (gazap) ve şehvet arzularını kamçılar.   Saldırganlık ve şehvet arzularını kışkırtan kötülük arzusu emellerine ulaşmak için hiçbir şeyden çekinmez. İnsandaki akıl bu anda devreye girer ve saldırganlıkla şehveti bastırmaya çalışır. Böylece insanda bir denge oluşur. Daha sonra insanda  iyilik arzusu devreye girer ve insan iyiye yönelmeye çalışır. Fakat akıl, gazap ve şehveti yenemezse, o zaman akıl, iki kötü özelliğin emrine girer. Akıl, şehvet ve saldırganlığı doyurmak için bin bir çeşit yollar arar. Bu esnada savunma mekanizmaları insanın yardımına koşabilir.4

Görüldüğü gibi kişiliğin unsurları, Freud’un id-ego-süper ego unsurlarıyla

benzeşmektedir. İd, saldırganlık ve şehveti temsil etmekte ve insanın hayvansal

boyutunu oluşturmaktadır. Gazâlî düşüncesinde saldırganlık ve şehvet, insanın ilkel, hayvansal boyutunu teşkil eder. Gazâlî’ye göre saldırganlık ve şehvet, ilim kuvvetiyle (eğitimle) kontrol altına alınabilir. Gazâlî’nin akla yüklediği görevi, Freud ego’ya yüklemiştir. Gazâlî’ye göre akıl, saldırganlık ve şehveti bastırıp, iyiliğe yönelmelidir. Şayet akıl güçsüz kalırsa bu iki unsur aklı esir alıp, davranışı bozabilir. Freud’a göre ego, id ve süper-ego arasında arabulucudur. Ego orta yolu bulmaya çalışır. Savunma mekanizmaları devreye girer. Bireyde çatışma böyle devam eder gider. Gazâlî’nin Rabbaniyet unsuru da, iyiliği, sosyal adaleti, olumlu davranışları temsil eder. İnsanın insan olma yönüdür. Freud ise, süper ego kavramıyla asıl olan “ben”i yani insanlığı ifade eder. Görüldüğü gibi iki kuram da birbiriyle benzer özellikler sahiptir. Ancak Gazâlî, kişilik oluşum sürecinde Freud’un üç temel öğesine karşı, farklı özellikleri de hesaba katmıştır.1 Gazâlî’nin, insanın doğasında bulunan ve gözle görülemeyen bir özelliğinin de ilham olduğu düşüncesi, modern psikolojideki altıncı his teorisiyle benzerlik arz etmektedir. Bazen insanın aniden, farkına varamadığı bilgiye ulaşması, bir olayı idrak etmesi çoğu insanda yaşanan bir gerçektir. Buna benzer birçok parapsikolojik yaşantıdan bahsetmek mümkündür. İlham, Gazâlî tarafından, bilinmeyen bir yerden, bilinmeyen bir şekilde kalbe gelen bilgiler şeklinde tanımlanır. İnsanın çaba göstermeden, öğrenme olmaksızın, aniden kalbine gelen bazı aydınlanmalar vardır.2

Uyku esnasındaki rüyalar da, ilham kategorisinde değerlendirilmiş ve gelecek

hakkında bilgi edinme vesilesi olarak kabul edilmiştir. İlhamın bir takım şartları

vardır. Bu şartları taşıyamayanlar ilham alamazlar. İlhamın oluşabilmesi için,

insanın, zihnini boş şeylerle meşgul etmemesi, iyi işlerle uğraşması, Allah’ı anması, şehvet, gazap, şeytaniyet gibi özelliklerini bastırması vs. şartları taşıması gerekir. İlham insanın parapsikolojik boyutunu teşkil eder. Kişiliğin oluşum ve gelişim aşamalarında, olumlu kişilik için bir yardımcı konumundadır.3

Gazâlî, karakterin oluşumunu olumsuz yönde etkileyen ve olumsuz

karakterin sonucu olan bir takım özelliklerden bahseder. Bu özellikler bireyi,

olumsuz karakter oluşumuna sürükleyebilir. Bazen de olumsuz karakterin bir sonucu olarak da ortaya çıkabilir. Bu özellikler kısaca şöyledir: Çok yemek ve zararları, Dil (çok konuşmak) ve zararları, Öfke, Haset, Cimrilik, Makam düşkünlüğü, Dünyevileşme, Kibir, Ucb, Riya.1

Ismail YAGMUR

http://menzilsufisi.wordpress.com/2011/10/20/gazali-dusuncesinde-kisilik-2/



Yukarı Dön
 Yanıt Yaz Yanıt Yaz

Forum Atla Forum İzinleri Açılır Kutu Gör

Powered by Web Wiz Forums Free Express Edition
Copyright ©2001-2009 Web Wiz
Türkçe Çeviri Hakan Tekgöz

Bu Sayfa 0,063 Saniyede Yüklendi.