|
Nizamülmülk ve Gazali -2 |
Yanıt Yaz |
Yazar | ||||||||||||||||
sibel
Kalfa K.Tarihi: 28 Nisan 2010 Durumu: Aktif Değil Gönderilenler: 189
|
Mesaj Seçenekleri
Alıntı Cevapla
Konu: Nizamülmülk ve Gazali -2 Gönderim Zamanı: 05 Mayıs 2010 Saat 00:20 |
|||||||||||||||
Nizamülmülk, teşkilat hakkında İmam-ı Gazali‘ye bazı bilgiler verdikten sonra, Nizamiye Medreseleri’ni neden kurduğunu detaylarıyla anlattı. Hasan Sabbah‘ın [1] yaymaya çalıştığı Batınilik‘in taraftar topladığını, Ehl-i Sünnet inancına aykırı bu fırka ile mücadele etmenin zaruri olduğunu söyledi:
“Hasan, bizim teşkilatımızın lider kadrosu içindeydi evladım. Teşkilata ihanet edip, kendi örgütünü kurmaya karar verdi. İnandığı sapık düşüncelerle taraftar toplamaya ve bu düşünceleri yaymaya çalışıyor. Kendisinin Mehdi olduğunu ve gerçek İslam’ı anlattığını söylüyor. Kur’an’ın hükümlerini yok sayıyor. Asıl gayesi, İslam devletlerini ortadan kaldırmak ve kendi hükümetini tesis etmek. Karşısındaki en büyük engelin, bizim teşkilatımız olduğunu biliyor ve bize karşı büyük bir savaşa hazırlanıyor.” Nizamülmülk, son cümlesinden sonra kaseyi eline alıp bir yudum daha demir hindi şerbeti içti. Kızgın ve tedirgin gözlerle “Hasan’ı hafife almamak lazım evladım!” dedi…
“Teşkilat’ın kullandığı askeri teknikleri çok iyi biliyor. İki yüze yakın arkadaşımıza suikast düzenledi. İki hafta evvel, yatağımın kenarına saplanmış bir hançerin gölgesinde uyandım. Belli ki Hasan, bana mesaj veriyor!” “Babam, Gazneli Mahmut’un bu fırkalarla mücadele ettiğini anlatırdı efendim. Ehl-i Sünnet inancını yaymak, belki de bu işin en ciddi tedavi yoludur.” “Nişabur’a, sizi bu işe vazifeli kılmak için geldim evladım. Talebelerinizden kılıca yeteneği olanları bana emanet etmenizi, kaleme yeteneği olanları Bağdat’a götürmenizi münasip görüyorum. İtikat ve mantık dersleri kuvvetli, hitabet ve ikna kabiliyetleri yüksek alimler yetiştirmekle mükellefsiniz. Bugünden sonra, Nizamiye Medresesi’ne baş müderris [2] olarak tayin edilmiş bulunuyorsunuz.”
Nizamülmük, Gazali’ye yeni vazifesini söyledikten sonra, yanında getirdiği Divan-ı Lügati’t Türk’ün[3] el yazması bir örneğini genç imama hediye etti. Hükümranlığın Türk milletine geçtiğini, bu yüzden Kaşgarlı Mahmut’a Türkçe sözlük hazırlatıldığını anlatan Nizamülmük, sözlüğün içinden bir sayfa çevirip seslice okumaya başladı: “Ben Buhara’nın sözüne güvenilir imamlarından birinden ve başkaca Nişaburlu bir imamdan işittim.İkisi de senetleri ile bildiriyorlar ki, peygamber, ahir zaman karışıklıklarını ve Oğuz Türklerinin ortaya çıkacaklarını söylediği sırada, ‘Türk dilini öğreniniz, çünkü onlar için uzun sürecek egemenlik vardır’ buyurmuştu.Bu söz doğru ise -sorguları kendilerinin üzerine olsun- Türk dilini öğrenmek çok gerekli bir iş olur.Bu doğru değil ise, akıl bunu emreder.” “Mahmut Bey, büyük iş yaptı evladım!”
Dış kapıya kadar misafirine eşlik eden Gazali, kudretli baş vezirin sağ elini eline alıp başparmağının ucunu öptü. “İşimiz hükümetle değil, hikmetle evladım; unutmayasın!” “Peki efendim.” Atına doğru yürümeye başlayan Nizamülmülk’ü büyük bir hayranlıkla izlerken, Gazali “Ettiğin dualar kabul oldu Karaca!” diye söyleniyordu… “Vezirin mektubundan önce, kendisi geldi!” Genç mürit, duyduğu sözden sonra bir Gazali’nin gözlerine, bir de hocasının hürmet ettiği zata baktı.Elindeki değneği yere atıp hızlı adımlarla atın olduğu ağaca doğru koşmaya başladı. “Karaca Ahmet!” Gazali’nin, Nizamülmülk’ü rahatsız etmeyecek kadar kızgın sesi, genç müridin yüreğini birkez daha titretti. Olduğu yerde kalan ve yüzünü tekrar hocasına çeviren Karaca Ahmet, gözlerini efendi hazretlerinin gözlerine kilitledi: “En büyük dileğim, devlet-i ebed müddet için hizmet etmektir efendim!” “Bizde bulamadığın ne ki,bize gelene gidersin evlat!” Düzenleyen sibel2 - 05 Mayıs 2010 Saat 12:53 |
||||||||||||||||
Yanıt Yaz |
Forum Atla | Forum İzinleri Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |
|