|
Orucun Zahiri Farzları |
Yanıt Yaz |
Yazar | ||||||||||||||||
zczamaneyolcusu
Kalfa K.Tarihi: 29 Nisan 2010 Durumu: Aktif Değil Gönderilenler: 706
|
Mesaj Seçenekleri
Yanıt Yaz
Alıntı zczamaneyolcusu
Bu mesaj kurallara aykırıysa buradan yöneticileri bilgilendirebilirsiniz.
Gönderim Zamanı: 05 Mayıs 2010 Saat 21:00 |
|||||||||||||||
Orucun Zâhirî Farzları, Sünnetleri ve Orucun İfsadı Halinde Lâzım Gelen Hükümler (İhya 'dan alıntı)Zâhirî farzlar altı tanedir: Bir âdil şahsın ağzından Ramazan hilâlinin göründüğünü duyan, eğer onun sözüne güvenip, yüzde ellibir oranında doğru söylediğine de kanaat getirirse, kadı o adil insanın sözüyle hükmetmezse dahi, böyle bir müslümana oruç tutmak lâzım gelir. Bu bakımdan her kul, ibadetinde zannına tâbi olmalıdır. Ne zaman ki bir memlekette hilâl görünür de başka memlekette görünmezse ve bu iki memleket arasındaki mesafe iki konaktan daha azsa, bu iki yerde yaşayan bütün müslümanlara oruç farz olur. Eğer iki memleketin arasındaki mesafe iki konaktan fazlaysa her memleketin hükmü, kendisine ait olur. Birisinde vâcib olan oruç, eğer hilâl görünmezse, öbüründe vâcib olmaz. 2. Niyet Eğer şek gecesi (Şaban ayının otuzuncu gecesi), yarınki gün Ramazan'dansa 'Ramazan orucuna niyet ediyorum' diye mütereddit bir şekilde niyet ederse, kâfi değildir. Çünkü böyle bir niyet kesin olmaz. Meğer ki niyeti âdil bir şahidin şahidliğine dayanmış olsun. O zaman niyet kesinlik kazanmış olur. Âdil şahidin yanlış olma ihtimali veya yalan söyleme ihtimali bu niyetteki kesinliği iptal etmez. Ramazan'ın son gecesindeki şüphe gibi, eski bir duruma dayananan niyet, kesinlik vasfını kaybetmez. Zindanda hapis bulunan kişinin niyeti gibi, ictihada dayanan bir niyetteki tereddüt yine onu niyetlikten çıkarmaz. Meselâ bu durumdaki bir insan, galip bir zanla Ramazan'ın geldiğine ictihad ederse, bunun şüphesi, niyetini kesinlikten çıkarmaz. Şek gecesinin olup olmamasında şüphesi olan bir insanın diliyle kesin bir niyet etmesi fayda vermez. Çünkü niyetin yeri kalptir. Kalpte şüphe bulundukça niyetin kesin olduğu tasavvur olunamaz. Meselâ Ramazan ayının ortasında 'Eğer yarın, Ramazan ayındansa, oruç tutacağım' dese, onun bu şekilde tereddüde düşmesi, zarar vermez. Çünkü bu tereddüd sadece dil iledir. Niyetin merkezinde ise, tereddüd düşünülemez. Kalp kesinlikle yarının Ramazan ayından olduğuna inanmalıdır. Geceleyin niyet edip niyetten sonra birşeyler yiyenin o niyeti fâsit olmaz ve yeniden niyet etmeye de mecbur değildir. Hâyızda olan kadın hayızlı iken niyet ettikten sonra daha fecir doğmazdan evvel temizlenirse, o niyetle orucu sahih olur. 3. Oruçlu olduğunu hatırlamakla beraber kasden birşeyi vücuduna almaktan korunmak. Kasıtsız olarak yolun tozu veya ağız ve burundan mideye kadar giden sinek veya ağza mazmaza suyu alırken mideye giden su orucu bozmaz. Ancak ağzını çalkalarken mübalâğalı bir şekilde yapar ve boğazına su kaçarsa, kusur ettiği için orucu bozulur. İşte biz 'kasten yaparsa' sözümüzle bunu kasdetmekteyiz. Orucu zikretmekteki gayemiz; unutarak yemek yiyenin orucunun bozulmadığını ispat etmek içindir, 4. Cinsî münasebetten sakınmak 5. İstimnâdan sakınmak 6. Kusmaktan sakınmak Düzenleyen zczamaneyolcusu - 05 Mayıs 2010 Saat 22:45 |
||||||||||||||||
Yanıt Yaz |
Forum Atla | Forum İzinleri Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |
|