Gazali Net Ana Sayfa
Anasayfa Anasayfa > Gazali Hakkında Söylenenler > Gazali'yi Savunanlar
  Yeni Mesajlar Yeni Mesajlar
  Forum Yardım Forum Yardım  Forumu Ara   Kayıt Ol Kayıt Ol  Giriş Giriş

Gazali karşıtlığının siyasi anlamı nedir?

 Yanıt Yaz Yanıt Yaz
Yazar
Mesaj / Okunmamış Mesajları Gör
fatma Açılır Kutu Gör
Kalfa
Kalfa
Simge

K.Tarihi: 28 Nisan 2010
Durumu: Aktif Değil
Gönderilenler: 230
Aktiflik
Seviye
Deneyim
Mesaj Seçenekleri Mesaj Seçenekleri   Alıntı fatma Alıntı  Yanıt YazCevapla Mesajın Direkt Linki Konu: Gazali karşıtlığının siyasi anlamı nedir?
    Gönderim Zamanı: 14 Mayıs 2010 Saat 01:15
Dücane Cündioğlu

Gazali karşıtlığının siyasi anlamı nedir?

İslam Düşüncesi`nin İmam Gazali`den sonra, yani XII. yüzyıldan itibaren inkıraz ve inhitata uğradığı şeklindeki iddialar ilk önce Batılılar eliyle öne sürülmüş, daha sonra sırasıyla Araplar, İranlılar ve Türkler tarafından bu iddialar büyük bir hevesle tekrarlanmıştır.

A) Batılılar kendi tarihlerini tek taraflı inşa ettikleri için, bu yüzyılları kendi zaviyelerinden bir `yeniden doğuş` (rönesans) olarak tavsif ediyorlardı. Bu nedenle onların, fiilen yıkmaya çalıştıkları bir imparatorluğun fikri ve tarihi köklerini kasd-ı mahsusla bir hiç mesabesine indirmeye çalışmalarında garipsenecek bir taraf yoktur.

B) Abbasilerden itibaren İslam dünyası üzerindeki siyasi hakimiyetlerini kaybetmeleri sebebiyle, Arapların ve bahusus Arap milliyetçilerinin, İmam Gazali`den sonra Selçuklu ve Osmanlı hakimiyeti altında geçen asırların olumsuz tasvirlerini sahiplenmelerinden daha tabii ne olabilirdi?! Ne de olsa suçlu, en nihayet savaşmaktan düşünmeye fırsat bulamayan Türklerdi.

C) İranlılar ise hem mezhebi, hem de siyasi rakipleri olan Sünni Türkler hakkında öne sürülen bu haksız ithamları kabul etmekte hiç ama hiç zorlanmadılar. Onlara göre çöküş Sünniler tarafındaydı ve Şii dünyasında ise inkişaf -hem de kesintisiz bir biçimde- sürmüştü. D) Türklere gelince, onlar kendi tarihlerini karalamaya ve bu tarihten kopmaya herkesten çok ihtiyaç duydular; zira elde kalan toprak parçasını muhafaza edebilmek ve Batı medeniyetine eklemlenebilmek için öncelikle bu tarihin reddedilmesi, geçmişle ilgili bütün bağların koparılması gerekiyordu. Genç Türkler, Gazali sonrasında teşekkül eden 7-8 asırlık ilim ve irfan mirasının köhneliği sebebiyle yenildiklerine inanmışlar ve hınçla bu köhne terekeden kurtulmak istemişlerdi. Onlara göre, geleceği kurmak için böyle bir geçmişe ihtiyaç yoktu; hal yeterliydi. Şemseddin Günaltay`ın 1937`de II. Türk Tarih Kongresi`nde sunup 1938`de yayımladığı tebliğ metninin (Belleten, II/5-6, s. 73-88), işbu söylemin oluşum safhalarını tedkik edecek olanlar için zengin bir kaynak teşkil ettiğine işaret edelim. İmam Eş`ari`nin `tab`an mağrur ve kindar` olduğuna inanan Günaltay, `günün birinde üvey babası ve rasyonalistlerin reisi olan Ebu Ali Cübbai`ye kızarak` Mutezile`den ayrıldığını söyler ve Eş`arilik eleştirisini İmam Gazali üzerinden sürdürmeyi tercih eder: -`Felsefe henüz bu mektep tarafından aforozlanmamış, laik ilimler birer afet gibi gösterilmemişlerdi. Eş`ari mektebine bu son hamleyi yaptıran - Ebu`l-Ferec Abdurrahman Cevzi tarafından portresi pek güzel çizilmiş olan - Ebu Hamid Mehmed Gazali oldu.` Günaltay`ın `Gazali portresi` aşağıda görüleceği üzre hem acımasız, hem de insafsızdır: - Müslüman dünyasını boğmak planını hazırlamak üzere Clermont`ta toplanan Haçlılar Konsili`nin in`ikadından (1095) birkaç ay evvel İslam aleminde felsefe ve laik ilimleri söndürmek, fikirlerinde irtibatsızlık bulunduğunu isbat etmek suretiyle Farabi ve İbn Sina şöhretlerini yıkmak gayesiyle yazılan bu esere `Tehafüt`ül-Felasife`, yani `Filozofların Yere Serilmesi` gibi bir ad verilmiş olması, müellifinin ruhunu göstermek itibarıyla şayan-ı dikkattir. (...) Gazali aynı eserinde [el-Munkız`da] yalnız felsefeyi menetmekle kalmıyor, insanları müsbet düşünmeye alıştıran Riyaziyatı da din hesabına bir afet sayıyor ve gitgide bilhassa Şam`da geçirdiği on senelik çilekeşlik devresinden sonra adeta bir engizisyon reisi kesiliyor.` Günaltay`ın eleştirileri ister istemez Osmanlı dönemine değin uzanır ve İstanbul`un fethi bile, bu insanların dünya tasavvurları, ilmi ve irfani birikimleri hakkında insaflı değerlendirmelerin yapılmasını mümkün kılmaz. - `Gazali`nin hayatında kuvvetle tahakkuk ettiremediği bu emelini, ölümünden sonra eserleri temin etti. Vefatından yarım asır sonra bütün İslam dünyasında kazandığı umumi hürmet ve sulta neticesi olarak münevver zümre arasında Eş`ari-Gazali sistemi haricinde düşünmek cesaretini gösterecek kimse kalmadı. Bir aralık Endülüslü İbn Rüşd, Gazali`nin sultasını kırmak maksadıyla `Tehafüt`üt-Tehafüt` adlı bir eser yazmışsa da hiçbir şeye muvaffak olamamış, Eş`ari-Gazali sultası bütün kuvvetiyle devam etmiştir; hatta XV. asrın ikinci yarısında Hocazade Muslihuddin Mustafa ile Alauddin Tusi, İbn Rüşd`e mukabele olarak ayrı ayrı iki kitap yazmak suretiyle Eş`ari-Gazali saltanatını takviye etmişlerdir.` İşin içine güya bir de Türkçülük giriyor ve bu sefer `Eş`ari-Gazali saltanatı` Maturidiliğin karşısına konulmak suretiyle eleştiriliyor: - `Bu sulta zamanla o kadar kuvvetlenmiş, o derece şümullenmiştir ki Osmanlı imparatorluğu resmen Maturidi mezhebinde olduğu halde bütün İstanbul ve Türkiye medreselerinde son güne kadar tedrisat tamamiyle Eş`ari sistemine göre yapılmış, yüksek tahsil olarak Eş`ari mektebi teolojisi takip edilmiştir.` Bu yorumlar tamamiyle bir hamaset edebiyatının, kaba benzetmelerin ürünüdür ve yanlıştır. Öncelikle ideolojik önkabullerden hareket edilmekte, zaten yetersiz haldeki mevcut malzeme siyasi amaçlara uygun olarak seçilip düzenlenmekte ve sonuçta muhatapların hassasiyetlerine uygun maksatlı bir tarih tasavvuru inşa edilmektedir. Gazali karşıtı siyasi ve ideolojik söylemin temelleri sarsılıp meselenin hakikati ortaya konulmadıkça, düşünme, bir daha bu topraklarda kolay kolay neşv ü nema bulamayacaktır! Dostlara duyuru: Uzun bir hasretin ardından, `Hakikat ve Hurafe` tekrar neşrolundu (Gelenek Yayınları). Demek oluyor ki artık aradaki `ve` bağlacını hiç tereddütsüz kaldırabiliriz.

http://www.tumgazeteler.com/?a=614094
Yukarı Dön
 Yanıt Yaz Yanıt Yaz

Forum Atla Forum İzinleri Açılır Kutu Gör

Powered by Web Wiz Forums Free Express Edition
Copyright ©2001-2009 Web Wiz
Türkçe Çeviri Hakan Tekgöz

Bu Sayfa 0,047 Saniyede Yüklendi.