Gazali Net Ana Sayfa
Anasayfa Anasayfa > Gazali'nin Eserleri > Cevahir-ül-Kur'ân
  Yeni Mesajlar Yeni Mesajlar
  Forum Yardım Forum Yardım  Forumu Ara   Kayıt Ol Kayıt Ol  Giriş Giriş

Kur'an'ın Cevherleri

 Yanıt Yaz Yanıt Yaz
Yazar
Mesaj / Okunmamış Mesajları Gör
fatma Açılır Kutu Gör
Kalfa
Kalfa
Simge

K.Tarihi: 28 Nisan 2010
Durumu: Aktif Değil
Gönderilenler: 230
Aktiflik
Seviye
Deneyim
Mesaj Seçenekleri Mesaj Seçenekleri   Alıntı fatma Alıntı  Yanıt YazCevapla Mesajın Direkt Linki Konu: Kur'an'ın Cevherleri
    Gönderim Zamanı: 19 Mayıs 2010 Saat 20:33
Kur’an’ın Cevherleri

Peygamber Efendimiz (S.A.V.) bir hadisinde şöyle demiştir: “Fatiha suresi, Kur’an’ın en üstünüdür”. Kur’an-ı Kerim’i okumağa başlarken, her namazda, her duadan sonra, her yeni doğana, her ölenin ruhuna hep El-Fatiha… Neden bu anlarda Fatiha suresini okuduğumuzu hiç düşündünüz mü?

İşte Fatiha suresinin sırları…

İmamı Gazali hazretleri  “kalbi kötü niteliklerden arındırma ve iyi niteliklerle süsleme” olarak formüle ettiği ahlaki ve manevi yetkinleşmeyi sağlamak için hangi yolun izlenmesi gerektiğini, Kur’an’ın nasıl okunacağını ve mevcut bilgi birikiminin bize ne dereceye kadar katkı sağlayacağını soruşturmuş ve bazı ayetlerin bazı ayetlere üstünlüğünü örneklerle açıklamıştır.

Kur’an’ın maksatları ve değerinin tespiti

Kur’an’ın sırrı, beş berrak özü ve en yüce maksadı, kulları en yüce Cebbar’a, sonun ve başlangıcın Rabb’ine, yüce göklerin, aşağı yerlerin, bunlar arasındakilerin ve yerin altındakilerin Yaratıcısına çağırmaktır. Bundan dolayı Kur’an’ın sureleri ve ayetleri altı çeşitle sınırlıdır. Bunlardan üçü öncüler ve önemli asıllar iken, üçü de izleyenler ve yeterli kılıp tamamlayıcı takipçilerdir. Önemli üç asıl, kendisine çağrılan şeyin tanıtılması, çağrılan şeye giderken izlenmesi gereken doğru yolun anlaşılması ve çağrılan şeye ulaşıldığındaki durumun kavranmasıdır. Yeterli kılan ve tamamlayan üç asıldan biricisi çağrıya yanıt verenlerin durumlarının ve Allah’ın onlarda yaptığı lütufların tanıtılmasıdır. Bunun sırrı ve maksadı teşvik ve rağbet ettirmedir.

Ayrıca çağrıya icabetten yüz çevirenlerin ve kaçınanların ve Allah’ın onları yakalayıp cezalandırmasının tanıtılmasıdır ki sırrı ve maksadı ibret alma ve korkutmadır.

İkincisi, inkarcıların hallerinin anlatılması, çirkinliklerinin ve hakikate karşı mücadele ve münakaşa etme cehaletlerinin ortaya konulmasıdır. Bunun sırrı ve maksadı da batıl açısından çirkinliği ifşa etme ve ondan nefret ettirme iken, hak açısından açıklama, sürekli kılma ve hakim konuma getirmedir.

Üçüncüsü ise yolun menzillerini inşa etme ve azıl alma, donanım oluşturma ve hazırlık yapmanın niteliğinin tanıtılmasıdır.

Kur’an’ın bazı ayetleri, diğer bazı ayetlerinden nasıl üstündür?

Belki sen şöyle diyorsun: Bu uyarılardaki amacın, Kur’an’ın bazı ayetlerinin, bir kısmından üstün tutulmasına yöneldi. Halbuki bütün ayetler Allah’ın kelamıdır. Nasıl olur da ayetlerin bir kısmı diğerlerinden ayrılabilir ve bir kısmı diğerlerinden daha üstün olabilir?

Bilmelisin ki: Basiret nuru eğer sana Ayete’l-Kürsi ile Müdayene ayeti (borçlanma ayeti) ve İhlas suresi ile Tebbet suresi arasındaki farkı göstermezse ve taklide boğulmuş nefsinden hareketle bunlar arasıdan fark gözetmekten de ürküyorsan Hz. Peygamber’i (S.A.V.) taklit et. O, Kur’an’ın indirildiği kimsedir.

(Hz. Peygamber’den gelen) haberler bazı ayetlerin şerefine ve indirilen bazı surelerde sevabın kat kat olduğuna delalet etmektedir. Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz şöyle demiştir: “Fatiha suresi, Kur’an’ın en üstünüdür”. Hz. Peygamber şöyle demiştir: “Ayete’l-Kürsi, Kur’an ayetlerinin efendisidir”. Yine şöyle demiştir: “Yasin suresi, Kur’an’ın kalbidir ve İhlas suresi, Kur’an’ın üçte birine denktir”. Üstünlüğü bazı ayetlere ve surelere özgü kılmak ve onları okumakta çok sevap olduğunu bildirmek suretiyle Kur’an’ın bazı kısımlarının üstünlüğü hakkındaki haberler sayılamayacak kadar çoktur.

Fatiha Sure’sinin sırları

Düşünüldüğünde Fatiha suresinin mucez (özet) olmasına rağmen sekiz temel meseleyi içerdiğini görürsün. “Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla” ayeti, ilahi zattan haber vermektedir. “Rahman ve Rahimdir” ayeti, Allah’a özgü bir sıfatı bildirmektedir. Bunların Allah’a özgü oluşu şöyledir: Rahman ve Rahim sıfatları, ilim, irade ve bunun gibi diğer sıfatları çağrıştırırlar, sonra yaratılanlara-ki bunlar rahmet edilenlerdir- taalluk ederler.

Yaratılanlara taallukları, onları Allah’a alıştıran, O’na teşvik eden ve O’na itaate yönlendiren bir taalluktur, gadab sıfatı –şayet rahim sıfatının yerine zikredecek olsaydı- gibi değildir. Çünkü gadab sıfatı üzer, korkutur, kalbi sıkıştırır ve ona ferahlık vermez.
“Alemlerin Rabb’ine hamd olsun” ayeti, iki şeyi içermektedir. Birincisi: Hamdın aslı şükürdür. Bu ise doğru yolun başı ve adeta yarısıdır. Çünkü ameli iman, iki parçadır; yarısı sabır, diğer yarısı da şükürdür. Şükrün sabra üstünlüğü, rahmetin gadaba üstünlüğü gibidir. Çünkü şükür, ferahlama, şevk titreşimi ve muhabbet ruhundan kaynaklanmaktadır.

İkinci defa “rahman ve rahimdir” ayeti, söz konusu sıfata bir kez daha işarettir. Onun tekrar olduğunu zannetme, Kur’an’da asla tekrar yoktur. Çünkü tekrarın tanımı, ilave bir fayda içermeyendir. Rahmetin, “âlemler” söylendikten sonra ve “din günün maliki” söylenmeden önce dile getirilmesi, rahmet sahasının üstünlüğüne iki büyük faydayı içermektedir. Birincisi, âlemlerin Rabb’inin yaratmasına yöneliktir. Çünkü Allah, âlemlerden her birini türlerinin en mükemmeli ve en üstününde yaratmış ve ona ihtiyaç duyduğu her şeyi vermiştir.

Allah’ın yarattığı âlemlerden biri hayvanlar âlemidir. Hayvanların en küçüğü sivrisinek, sinek, örümcek ve arıdır. Sivrisineklere bak, Allah onun organlarını nasıl yaratmıştır! Filde yarattığı organların hepsini onda da yaratmış, hatta onda uzun ve başı keskin bir hortum yaratmıştır. Sonra insan kanını emmeye varıncaya dek onu gıdasına ulaştırmıştır. Bu nedenle sivrisinekteki hortumun dikildiğini ve o boşluktan gıda emdiğini görürsün. Allah onda, kovulduğunda kaçabilmesi için iki kanat yaratmıştır. Sineğe bak Allah onun organlarını yaratmış, iki gözbebeğini göz kapağı olmaksızın açık olarak yaratmıştır! Çünkü onun kafası iki göz kapağını taşıyamaz. Göz kapağına ihtiyaç duyulmasının nedeni, gözbebeğine ilişen rahatsızlık ve tozlardan onu parlatmaktır. Bak Allah nasıl ona gözkapağı yerine fazladan iki el vermiştir. Onun dört ayaktan başka fazladan iki eli vardır. Yere konduğunda göz bebeklerini iki eliyle temizleyip tozlardan parlattığını görürsün. Bak! Allah nasıl da onu bu şeklin özelliğine ulaştırmıştır!

İşte bu, Allah’ın işinin ve kullarına lütfu ve rahmetinin ilginçliklerinden bir örnektir. Kuşkusuz daha aşağıda olan daha üstte olana delildir. Bu ilginçliklerin uzun ömürlerde kökenine inilmesi mümkün değildir. Yani insan oğlunun  bunlardan keşfettikleri, keşfetmediklerine ve yalnızca Allah ve meleklerin bildiklerine oranla azdır.

Şimdi amaca dönelim: Maksadımız âlemlerin yaratılmasındaki rahmet örneklerine dikkat çekmektir. Bu maksadın “Din gününün (kıyametin) maliki” ayetiyle ilişkisi ise ibadet karşılığında, ahirette her kişiye yaptıklarının karşılığı verilecek günde ebedi bir sultanla nimetlendirme esnasındaki rahmete işaret etmektedir. Kastedilen şudur: Kur’an’da tekrar yoktur. Şayet Kur’an’da ilk bakışta tekrar olan bir şey görürsen tekrarında ilave bir yararın (anlamın) bulunduğunu anlayabilmen için onun öncesine ve sonrasına bak.

“Din gününün (kıyametin) maliki” ayeti, ahirete işaret etmektedir. Ahiret temel akidelerden biridir. Bunun yanı ayet “melik” ve “malik”in anlamına işaret etmektedir ki bunlar celal sıfatlarındandır.
“Yalnızca sana ibadet ederiz” ayeti, iki büyük esas içermektedir. Birincisi: İhlâsla, sadece Allah’a adanarak yapılan ibadet, sırat-ı müstakimin (doğru yolun) ruhudur. İkincisi: Allah’tan başka hiçbir şeyin ibadeti hak etmediğine inanmak ki bu tevhit inancının özüdür. Bu da güç ve kudret iddiasından uzak durmakla, Allah’ın bütün fiillerde biricik olduğunun ve kulun O’nun yardımı olmaksızın kendi başına kalamayacağını bilmekle olur. Şu halde “Yalnızca sana ibadet ederiz” ayeti, nefsi ibadet ve ihlâsla süslemeye işaret etmektedir.

“Yalnızca senden yardım dileriz” ayeti, nefsin şirkten, güç ve kudret iddiasına yönelmekten arındırılmasına işaret etmektedir. Doğru yola girmenin dayanağı iki kısımdır. Birincisi, gereksiz şeylerden arınma, ikincisi ise gerekli şeylerin elde edilmesiyle süslenmedir. İşte bu ikisini Fatiha suresindeki iki ayet içermektedir.
“Bizi doğru yola eriştir” ayeti, istek ve duadır ki bu ibadetin özüdür.
“Nimet verdiklerinin yoluna, azdırdıklarının yoluna değil” ayeti ise Allah’ın dostlarına verdiği nimeti ve düşmanlarına karşı garez ve gazabını hatırlatmadır. Bunun amacı, bütün samimiyetle ümit ve korku nasihati almandır.

Fatiha Suresi bütün cennet kapılarının anahtarı

Burada bir inceliğe dikkat çekeceğiz. Bu amaçla deriz ki: Bu sure, Kur’an’ın açılışı ve cennetin açacağıdır. Cennetin açacağıdır, çünkü cennet kapıları sekizdir ve Fatiha’nın anlamları da sekize dönmektedir.
Bu yazımız Hayykitap tarafından yayınlanan, İmamı Gazali’nin “Kur’an’ın Cevherleri kitabından alıntıdır.

ALLAH'IN SEVGİLİ KULU OLMAK ZOR DEĞİL...

Hayatı anlamamız kasıtlı olarak zorlaştırıldı. Yüzlerce yıldır hayatın hakiki anlamını açıklayan kitaplar artık pek okunmuyor. Sanıyoruz ki hayat çok karmaşık ve biz ne kadar çabalarsak çabalayalım bu işin içinden çıkmayız. Oysa yıllar önce de bu anlamlar aynıydı bugün de. Teknoloji sadece hızımızı artırmakla kalmadı, kainatın ve vücudumuzun bütünlüğünü de parçaladı. Bugün mutlu olabilmemiz için kendi hayatımızı yeniden bütünlememiz, tevhid anlayışının yapı taşlarını olan anlamları temizlememiz gerekiyor.

Kalplerimizin temizliğine Kur’an-ı Kerim’i en çok sevdiren ayetler ile, “Kur’an’ın Cevherleri” kitabı ile başlamaya ne dersiniz? Hayykitapın "Herkes İçin Tasavvuf" sersinin ilk kitabı olan, İmamı Gazali’nin "Kur’an’ın Cevherleri" kitabı ile ayrıntılı bilgiye www.hayykitap.com internet adresinden ulaşabilirsiniz.

http://www.iyilikguzellik.com/haber.php?haber_id=532


Düzenleyen fatma - 27 Mayıs 2010 Saat 21:49
Yukarı Dön
 Yanıt Yaz Yanıt Yaz

Forum Atla Forum İzinleri Açılır Kutu Gör

Powered by Web Wiz Forums Free Express Edition
Copyright ©2001-2009 Web Wiz
Türkçe Çeviri Hakan Tekgöz

Bu Sayfa 0,078 Saniyede Yüklendi.