Gazali Net Ana Sayfa
Anasayfa Anasayfa > Gazali Dönemi > Gazali Dönemi
  Yeni Mesajlar Yeni Mesajlar
  Forum Yardım Forum Yardım  Forumu Ara   Kayıt Ol Kayıt Ol  Giriş Giriş

Sapık Ceryanlara Karşı Gazali

 Yanıt Yaz Yanıt Yaz
Yazar
Mesaj / Okunmamış Mesajları Gör
fatma Açılır Kutu Gör
Kalfa
Kalfa
Simge

K.Tarihi: 28 Nisan 2010
Durumu: Aktif Değil
Gönderilenler: 230
Aktiflik
Seviye
Deneyim
Mesaj Seçenekleri Mesaj Seçenekleri   Alıntı fatma Alıntı  Yanıt YazCevapla Mesajın Direkt Linki Konu: Sapık Ceryanlara Karşı Gazali
    Gönderim Zamanı: 20 Mayıs 2010 Saat 11:53
Sapık Ceryanlara Karşı Gazali

Gazali Hazretleri, bozuk ve sapık fikirlerin ve batıl mezheplerin bütün dehşetleri ile ceryan ettiği bir zamanda ve zeminde yaşamıştır. Anadolu Fatihi Büyük Selçuklu Türk imparatoru Alparslan'ın ilk devirlerinde, batıl mezhepler, hususiyle Batinıyye mezhebi İslam Âlemini fitne ve fesada boğmuştu. Her bozuk mezhebin menbaı olan İran bu seferde batınilik ve İsmailiği ortaya çıkardı. İslam'a belki de en büyük zararı vermiş olan bu zararlı ceryanların mensupları, Hasan Sabbah ve avanesi, Kur'an-ı Kerim'in ayetlerini batıl tevillerle izah etmeye çalışıyorlardı. Muhkem ayetlerle tenakuz halinde olan tefsir ve beyanlarda bulunarak Ehl-i Sünnet Vel Cemaat yolunu tıkamak istiyorlardı. Allah Yolunun eşkıyaları olan mezkur mezhep mensuplarının fitne ve faaliyetleri ile Âlem-i İslam'da umumi bir huzursuzluk meydana gelmişti.

Her asırda bir müceddid tarafından izale edilen bu gibi sapıklıklar V. asırda İmam Gazali Hz. leri tarafından karşılandı. Bu sapıklıklara karşı başta İmam Gazali Hz. leri olmak üzere çok kıymetli bir irfan kadrosu harekete geçti. Fakat Hüccet'ül İslam Gazali Hz. lerinin ilmi kudreti ve kalplere tesir, akılları durduran reddiyeleri diğerlerinin hepsini bastırıyordu, Nizam-ül Mülk kendisine hayran olmuş ve Gazali’ye “Zeynüd’Din Dinin Ziyneti" unvanını vermiştir.

Hücce’tül İslam Gazali Hz. şehadetiyle asrının mücaddidi idi.
Gazali Hz. leri mutezileye karşı (Fays'ül-Tefrika beyn-el İslam ve'l-Zendeka), İsmaililere karşı (el'Mustahziri), (Mufassil'al-Hilaf) (el’Durc al-Merkum), (el’Kıstas'ül-Müstakim) eserlerini yazmış ve onların batıl mezheplerini iptal etmiştir.

Felsefe: İmam Gazali felsefecilerin fikriyatını öğrenmek için evvela iki sene kadar felsefe ile uğraştı. Bu iki sene zarfında felsefeye vukuf peyda etti. Bir senede öğrendiklerini tekrar eden Hz. Üstad, bu sahadaki tetkiklerinde, felsefenin İslam dini bakımından ihtiva ettiği hataları meydana çıkarmayı gaye ittihaz eder. Gazali;

1- Dehriyyun (Materyelistler)
2- Tabiyyun (Natüralistler)
3- İlahiyyun (Metafizikçiler)
olmak üzere üç grupta mülahaza ettiği felsefeciler içinde, birinci zümreyi, âlemin müdebbirini inkâr ile kidem-i Âleme inandığı için, tektir ve ikinci zümreninde sani-i âlemi ispat ettikleri halde, haşr ve ba'se inanmadıkları cihetle hesap ve kitabı inkar ettiklerinden dolayı, zinadika adı ile küfürlerine hükmeder. Esas hücumlarını tevcih ettiği zümre ise, ilahiyyun (Metafîzikçiler) dir. Bu zümreye mensup olanlar mezkûr iki zümreyi redde kalkışmışlar, birbirlerine de hücum etmişlerdi. Zaten bunların tutarsızlığı o derecedir ki birinin söylediğini, diğeri nakzedib kabul etmemektedir. Mesela Aristo, bizzat kendi üstadlarını reddetmiştir.

Felsefe mevzu'unda evvela onların maksatlarını anlatan (Makasıd'-ül-Felasife) isimli eserini yazmış bilahare felsefecilerin sapıklığını ispat eden (Tehafüt'-ül-Felasife) isimli meşhur kitabını yazmıştır.
Tasavvuf: Gazali'nin memleketi olan Tus o asırda bir tasavvuf merkezi idi. Gazali küçüklüğünde ve talebeliği esnasında sofi muhitlerinde yaşadı. Tedris hayatında ise tasavvuf ikinci planda kaldı. Nihayet geçirdiği ruh ve iman buhranından sonra bütün bu hallerini kendisi el'Munkız-u Min'ed' Dalal kitabında kendisi bizzat anlatmaktadır. Bu kitap Türkçeye tercüme edilmiştir. Gazali Hazretlerini tanımak isteyen bu kitabı mutlaka okumalıdır.

En güzel tercümeleri şunlardır ;

1- Salih Şeref ve Ahmed Davudoğlu, Hüseyin Tural Beylerin tercüme ettikleri "El'Munkız-u min-ed' Dalal" Cağaloğlu Yayınevi 1970 İstanbul isimli tercüme ile,

2- Doç. Dr. Ahmed Subhi Furat Beyin tercüme ettiği "Dalaletten Hidayete" Şamil Yayınevi Kitapçılar çarşısı N. 13 Beyazıd İstanbul 1972 isimli kitaptır. (Bu tercümeye kitabın aslı da ilave edilmiştir.) Tekrar tasavvufa döndü. Bu halini şöyle anlatmaktadır. (Kafi olarak anladım ki, sofiye boş sözlere değil, iyi hallere sahiptir. İlim yoluyla elde edilmesi mümkün olanı tahsil ettim. Yalnız işitmek ve öğrenmekle tahsili mümkün olmayıp tatmak ve hak yoluna, girmekle bilinecek olan hususlar kalmıştı. Öğrendiğim ilimler, seri ve nakli ilimlerin sınıflarını araştırmak için takip ettiğim o meslekler, bana Allah'a; Nübüvvette (Peygamberliğe), kıyamet gününe karşı şüphesiz bir iman bahsetmişti. İmanın bu üç esasının kalbimde sağlam bir şekilde yer etmesi, muayyen ve mücerret bir dem ile değil, çeşitli sebepler, karineler ve sayısız tecrübelerin bir neticesi olmuştur. Anlamıştım ki, ahirette saadet (Bahtiyarlık) ancak takva (günahlardan uzaklaşmak) ile; nefsi, heva ve hevesten men'etmekle olur.

Şüphe götürmeyecek şekilde anladım ve yakinen gördüm ki: Sofiye (mutasavvıflar) hakikaten Allah yolunu tutan ve bulan kimselerdir. O'nların tuttukları yol yolların en güzelidir.[8] Bizim bu sözlere ilave edecek ne sözümüz olabilir ki.

Allah hepimizi bu yola sevk ve hidayet eylesin. [9]

----------------------------
[8] Bakınız el-Munkız tercümesi sf. 59 ve 64 v.d.
[9] İmam-ı Gazali, Esma-i Hüsna Şerhi, Ferşat Yayınları: 5-8.

http://www.gencislam.com/forum/showthread.php?t=62834
Yukarı Dön
 Yanıt Yaz Yanıt Yaz

Forum Atla Forum İzinleri Açılır Kutu Gör

Powered by Web Wiz Forums Free Express Edition
Copyright ©2001-2009 Web Wiz
Türkçe Çeviri Hakan Tekgöz

Bu Sayfa 0,046 Saniyede Yüklendi.