Gazali Net Ana Sayfa
Anasayfa Anasayfa > Gazali Hakkında Söylenenler > Gazali Hakkına İddialar
  Yeni Mesajlar Yeni Mesajlar
  Forum Yardım Forum Yardım  Forumu Ara   Kayıt Ol Kayıt Ol  Giriş Giriş

İmam Gazali ve mutezile fırkası hakkında

 Yanıt Yaz Yanıt Yaz
Yazar
Mesaj / Okunmamış Mesajları Gör
fatma Açılır Kutu Gör
Kalfa
Kalfa
Simge

K.Tarihi: 28 Nisan 2010
Durumu: Aktif Değil
Gönderilenler: 230
Aktiflik
Seviye
Deneyim
Mesaj Seçenekleri Mesaj Seçenekleri   Alıntı fatma Alıntı  Yanıt YazCevapla Mesajın Direkt Linki Konu: İmam Gazali ve mutezile fırkası hakkında
    Gönderim Zamanı: 25 Mayıs 2010 Saat 21:35
 İmam Gazali ve mutezile fırkası hakkındaki bazı açıklamalar

İmam Gazalinin “İhya-i ulumeddin”, “En-nefhu vet-tesviye” ve daha başka birtakım kitapları için imam Şarani’nin bir kitabından iktibasta bulunayım. İmam Şarani, “Letâifu’l-mineni ve’l-ahlâk” [1] isimli kitabında şöyle demiştir: “İmam allame Ömer ibnu Muhammed el-İşbîlî el-Eşarî, “Lahnu’l-Avvam” diye adlandırılan kitabında şöyle demiştir: ‘Gazaliye ait olan “İhya” kitabının bir takım yerlerinden sakınılsın ve ona ait olan “En-nefhu vet-tesviye” kitabından da. Ayrıca bunların dışında kalan fıkıh kitaplarında da çünkü bunlar ya ona sokuşturmadır yada kendisinin “El-munkızu mine'd-dalâl” kitabında zikrettiği gibi ilk başlarda söylemişken sonra dönmüş olduğu şeylerdir (daha sonra önceki işlemiş olduğu hatalardan döndüğünü belirtiyor). Aynı şekilde Ebu Talib el-Mekkiye ait olan “Kutu’l-kulub” kitabının bir takım yerlerinden de sakınılsın sakınılacak şu sözü gibi: “Allâhu Teâlâ alemin gıdasıdır”[2] Aynı şekilde Zemahşeri’nin tefsirinin bir takım yerlerinden de sakınılsın ve bunların (Zemahşeri'nin tefsirinde sakınılması gereken hataların) bir kısmı sarih (belirgin, açık) küfürdür...”

Alimler “İhya-i ulumeddin” kitabındaki geçen hadislere, sözkonusu olan kitabında mevzu (uydurulmuş) olan bir takım hadisler bulunduğu için itimad edilemiyeceğini (güvenilemiyeceğini) bildirmişlerdir. Aslı olmayan bu mevzu olan hadisler 300 kadardır. Mevzu hadislerin sözkonusu olan kitapta bu kadar olduğunu şafiilerden olan Tacuddin es-Subki “Tabakâtuş-şafiiyye” [3] isimli kitabında belirtmiştir. Hatta bu sebeple fasın (Meğrib’in) alimleri “İhya-i ulumeddin” kitabı Fas’a ulaştığında, bu kitabın yakılmasını emrettikleri bildirilmiştir.

Mutezileye gelince onların tamamı küfre girmiş halde değildirler. Çünkü onlarla ilgili verilecek ciddi hüküm belirli olan kısmını içerir. Yani onların içlerinde sarih olan küfre girenleri de vardır küfre girmeyip de günahkar olanları da vardır.

Mutezileye mensup olan bir takım insanların ne gibi küfre girmiş olduklarına dair bir misal verilecek olursa sarih küfrü içeren şu misal verilebilir. Mutezileden olanlar haşa şöyle demişlerdir: “Allâh kulların hareketlerini ve durgunluklarını yaratmaya, onlara bu şeyler için kudreti vermeden önce kadirdi, onlara bu şeyler için kudreti verince de aciz oldu”
Onlardan bu sözü söyleyenlerin bulunduğunu Ebu Mansur el-Maturidi, İmam Ebu Mansur AbdulKahir el-Bağdâdî, imam Ebu Saîd el-Mutevellî ve imam Şis ibnu İbrâhim el-Maliki kitaplarında bildirmişlerdir. Hatta imam Ebu’l Hasen Şis ibnu İbrahim “Hazzu’l-ğalasimi ve ifhâmu’l-muhasim” isimli kitabında onlar hakkında şöyle demiştir: “Onların misali, “Ben onu evime soktum o ise beni evimden dışarı çıkardı”diyen birisi gibidir.”

Allâh’a noksanlığın isnat edildiği o sözkonusu olan küfür sözü o kadar açık iken bunu söyleyen bir kimsenin küfründen, müslüman olan bir alim veya avam tabakasından olan bir müslüman nasıl tereddüt edebilsin.

Bazıları, hanefi alimlerinden olan Ebu Bekir el-Cessas'ın mutezileden olduğunu söylerler ki bu olacak gibi değildir. Çünkü kendisi meşhur olan “Bedu’l-Amali” kitabını açıkladığı “Şerhu Bedu’l-amâli” isimli kitabında mutezileye yüklenir ve yanlış olan sözlerini belirtir. Yani akidevî olan diğer meselelerde olduğu gibi Ru'yetullâh (Allâh'ı görmek) meselesinde de Ehl-i Sünnet gibi inandığı net bir şekilde o kitaptan anlaşılır. Unutmayalım ki bazı alimlerin kitapları, sokuşturmalara maruz kalmışlardır.

Zemahşeri’nin tefsirinin bir takım yerlerinde sarih küfrün bulunduğunu söyleyen, imam allame Ömer ibnu Muhammed el-İşbîlî el-Eşarî'nin sözü, -ki buna imam Şarani ve muhakkik olan diğer alimler de katılır- kesinlikle unutulmamalıdır.

Zemahşeri hanefiliği benimsemiş olarak geçinen biriydi diye müslüman olan birisi kalkıp da hanefileri savunmak adına açık küfre girmiş birini savunmaya çalışamaz çünkü böyle birisinin müslümanlıkla hiç bir bağı kalmamıştır ki İslâm dairesi içinde görülsün.

[1] İmam Şarani, “Letîfu’l-mineni ve’l-ahlâk”, Alemu’l-fikr, Kahire baskısı, s. 394-395
[2] Allâh’ı gıda olarak adlandırmak küfür olduğu için bu uyarı yapılmaktadır. Ayrıca bu kitapta Allâh “Ey Ruh” diye de adlandırılmaktadır ki bu da küfürdür.
[3] Tacuddin es-Subki, “Tabakâtuş-şafiiyye”, Daru ihyai’l-kutubi’l-arabiyye, Mısır, c. 6, s. 287-289

http://webcache.googleusercontent.com/search?q=cache:usOWH6hZGxkJ:www.dinimislam.com/forum/imam-gazali-ve-mutezile-firkasi-hakkindaki-bazi-aciklamalar-t2587.html+gazali&cd=239&hl=tr&ct=clnk&gl=tr
Yukarı Dön
 Yanıt Yaz Yanıt Yaz

Forum Atla Forum İzinleri Açılır Kutu Gör

Powered by Web Wiz Forums Free Express Edition
Copyright ©2001-2009 Web Wiz
Türkçe Çeviri Hakan Tekgöz

Bu Sayfa 0,039 Saniyede Yüklendi.